Aralık 13, 2011

İSLAM VE ÇEVRE


İSLAM VE ÇEVRE

            Sevgili müminler !
            Kainattaki bütün varlıklar Allah’ın, insanın emrine verdiği birer metadır.Yerde,gökte,canlı cansız bütün eşya insana verilmiştir.Yüce Allah konuyla ilgili şöyle buyururlar:”Allah,göklerde ve yerde ne varsa hepsini,kendi katından (bir lutuf olmak üzere) size boyun eğdirmiştir.Elbette bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.”[1] Bize ihsan edilen her bir nimet,bir emanettir.Onu yerli yerinde kullanmak,israf etmemek,tahkir etmemek,saygı duymak Allah’ın nimetlerine gösterilecek en güzel davranıştır.
            İnsanın dışında olan her şey onun çevresidir.Kaldığı evi,çalıştığı işyeri,kullandığı bahçesi,yolu v.s her şey insanın çevresini oluşturmaktadır.İnsan bütün bulunduğu bu mekanlarda dengeli ve duyarlı olarak ilişkilerini sürdürecektir.
            Kuran’ın ilk emirlerinden biri de “Ey bürünüp sarınan (Rasulüm) !… Elbiselerini tertemiz tut.Kötü şeyleri terket.”şeklinde olup çevresiyle ilgilidir.Birincisi temizlik,diğeri kötülükleri terket.İnsan kendi temizliğine itina göstermeli-“… yüzlerinizi,dirseklere kadar ellerinizi yıkayınız.Başlarınızı meshedip,topuklara kadar ayaklarınızı yıkayınız.Cünüp iseniz iyice yıkanıp temzileniniz.”[2] ayeti gereğince- temizliğinbir ibadet olduğunu bilmelidir.Diğer yandan oturduğu yerlerinde temizlenmesine özen göstermelidir.”Aslan yattığı yerden belli olur.”sözü gereğince beden temizliğinin çevre temizliğiyle orantılı olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.Temizliği imanın yarısı olarak belirten Hz peygamber (a.s) “Avlularınızı ve meydanlarınızı temiz tutun”[3]buyurarak çevreye duyarlı olmayı öğütlemektedirler.
            Çevreye duyarsız kalmanın,onu kirletmenin insanın geleceği için bir çok sıkıntıya sebep olacağı belirtilip şöyle buyurulmaktadır:”İnsanların bizzat kendi işledikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu.Allah,belki pişmanlık duyup dönerler diye,yaptıklarının bir kısmının cezasını onlara dünyada tattıracaktı.”[4] Gerçekten de beşerin elinin değmediği coğrafyada her şey yerli yerinde ahenkle dururken,insanların olduğu yerlerde her bir mekanda kirlilik ve bozulma had safhaya ulaşmıştır.Nükleer kirlenmeden,denizlere,kara parçasına hemen hemen her sahada kirlilik yine insan eliyle olmaktadır.Kirlenmenin en büyük faturasını ise yine insan ödemektedir.Kirlenmenin sonucu oluşan hastalıklar,gıda zehirlenmeleri,ses kirliliği,stres,21.yüzyılda insanlığın en büyük problemlerini teşkil etmektedir.
Çevremizdeki en önemli kaynaklarımızdan biri de sularımızdır.Kainattaki her şeyin hammaddesi su ve türevlerdir.Su herşeye hayat vermekte,susuz hayatın olması mümkün olmamaktadır.Günümüzde petrolden sonra en büyük nimetin su olduğunu artık insanlık anlamıştır.Su yüzünden savaşların çıkabileceği tartışılmakta,her türlü su kaynağı günümüzde özenle korunmaya çalışılmaktadır.Konunun önemine işaret buyuran Allah “Bizim dini ve canlı olan her şeyi sudan yaratıp meydana getirdiğimizi (görüp anlamıyorlar mı)[5] Diğer yandan suyun korunması ve israf edilmemesi öğütlenmekte,kirletilmemesine dikkat çekilerek şöyle buyurulmaktadır.:”Günlerden bir gün abdest alan Sa’d çok su kullanınca,       Hz peygamber “Bu israfta ne ?”diye müdehale eder.Abdestte israf olur mu diye sorulması üzerine;”Evet,akmakta olan bir nehir kenarında olsanız da.”[6]
            Hz peygamberin bu uygulamasıyla müminler her bir eşyada israftan günde beş vakit abdestte sakındırılmakta,bu ekolojik ilkeyi vicdanlarımıza ve benliğimize işlemektedir.Kısaca günde beş vakit abdestte,beş kere tabiata saygı ve iktisat dersi verilmektedir.Böylece insan denizde yüzerken,akarsuda temzilenirken,yeşilliklerde gezinirken bütün bu mekanları kirletmemeye özen gösterecektir.
            Çevremizde insanın emrine verilen milyonlarca canlı vardır.Bu canlılardan yararlanırken merhamet duygusu oldukça önemlidir.Öyleki;mümin hayvanı boğuzlarken de ,sevgi ve şefkati kendine ilke edinmelidir.Zevk uğruna,hırs uğruna hayvanların canına asla kıyılmamalıdır.Çünkü her canlı Allah’ı zikreden Ona ibadet eden bir varlıktır.”Hayvanları da sizin için yarattı.Onlarda sizin ısınmanızı sağlayan şeyler ve daha nice yararları vardır.”[7]
            Sevgili müminler !
            Kainattaki canlı ve cansız her şey Allah’ın birer varlığıdır.Her varlık O’nun isimlerinin tezahürüdür.Bütün canlı ve cansız varlıklara şefkat ve sevgiyle davranmak aynı zamanda bir ibadettir.”Yaratılanı sev Yaratan’dan ötürü”mısrası Yunus gibi,bizim de ana düşüncemiz olmalıdır.Yaratıcı’mıza iman etmiş insanlar olarak,her yeri tahrip eden değil,imar eden yaşatmaya çalışan,her bir varlıkla sevgi diliyle arkadaş olanlardan olmalıyız.Bütün bu tabiatın sadece bizim değil,bütün insanların ve canlıların ortak malı olduğunu bilmeliyiz.Bu düşünceyle her bir varlığın hukukuna,müşterek mallarımıza da saygı duyarak tecavüz etmemeliyiz.

            Nemutlu varlıklara saygı ve sevgiyle davrana bilenlere !


[1] Kuran,Casiye,45/13
[2] Kuran,Maide,5/6
[3] Acluri,İsmail b Muhammed,Keşfü’l-Hafa,1/224.1983.Şam.
[4] Kuran,Rum,30/41
[5] İbn Mace,Taharet:48
[6] İbn Mace,Taharet:48
[7] Kuran,Nahl,16/8-9