Nisan 16, 2012

YILBAŞI

YILBAŞI
                Muhterem Müminler !
                Kainatta devamlılık esastır.Varlıklar kendilerini sürekli yenilemektedirler.Her yenı eskimekte,her genç ihtiyarlığa adım adım yaklaşmaktadır.Zamanda bizim hiç bir müdahalemiz olmadan,süratle geçmektedir.Başka bir ifadeyle “zaman sessiz bir testeredir.”Sınırlı ömre sahip olan insanın, bütün bu hususları dikkate alması lazımdır.
                Bildiğiniz gibi önümüzdeki …………. gününden itibaren yeni bir yıla girmiş olacağız.Böylece hatasıyla sevabıyla bir yılı daha geride bırakmış olacağız.
                Yılbaşı adı altında kutlanan ve muazzam bir şatafatla büyütülen bu geleneğin kaynağı nedir?Bir müslüman olarak bu konuda bizim tavrımız ne olmalıdır?
                Genelde dünya kamuoyunda kutlanan yılbaşı,miladi takvime göredir.Bu takvim ise Hz isa’nın doğumunu esas alınarak hazırlanmıştır.Hıristiyanlar yılbaşına kutsallık izafe ederek kutlarlar.Bu gayeyle Hz İsa’nın evlerine gelip misafir olacağı düşüncesiyle,süslemeler yaparlar,çamları ışıklandırırlar.O’nun adına çocuklarına-onunmuş düşüncesiyle-hediyeler verirler.Bütün bu çalışmalarla,Hz İsa’ya bağlılıkları sunulurken,aynı zamanda O’na olan sevgilerini tazelemiş olurlar.Yeni nesilde,bu vesileyle hiristiyanlığa sempatiyle bakıp O’nu severler.Başka bir ifadeyle müslümanların mevlid kandilinde yaptıkları faaliyetleri,hiristiyanlar yılbaşında yapmaktadırlar.Biz müslümanlar açısından en büyük çelişki ise,bizlerin tıpkı hiristiyanlar gibi,bu faaliyetlere katılmamızdır.Kendi kendimize sormamız lazım,neden onlar bizim kandilimizi kutlamazken,biz onların yılbaşını,evimizde,hayatımızda kutluyoruz?
                Değerli Müminler !
                Dinimiz diğer din mensuplarına benzemeyi yasaklamıştır.Mesela güneş prestlerin ibadet vakti güneşin doğumunda, ibadet yapılmaz.Aynı şekilde hristiyanların kutsal günlerinde kiliselere kadar gidip ayinlere katılmak büyük bir yanlışlıktır.Hz peygamber bu konuyla ilgili şöyle buyurmuşlardır:”Kim bir kavme benzerse onlardandır.”[1]Kuran’da ise konuyla ilgili şöyle buyurulur.”Ey inananlar!Yahudi ve hiristiyanları dost edinmeyin.Onlar birbirlerinin dostudur.Sizden kim onlara dost olursa o da onlardandır.”[2]Ayetten anlamamız gereken,hiristiyanların örf ve adetlerini benimsememiz ve onlar gibi yaşamamızdır.Onlardan her türlü fen ve tekniği alırken,adetlerinden uzak durmamızdır.
                Sevgili kardeşlerim!
                Yılbaşı kutlamalarında ağırlıklı olarak içkili ve mühtehcen eğlenceler vardır.İslam, düğünde bayramda eğlenmeyi tasvip etmekle beraber,bunun meşru dairede olmasını,tavsiye buyurmuştur.Haramdan mutlaka kaçınılmasını emretmiştir.İçki ve mühtehcenlik ise büyük günahlardandır.Bu milleti millet yapan,onun örf adeti,milli ve manevi değerleridir.Bunları yaşamayıp bir tarafa bıraktığınızda başkalarının hegemonyası altında yok olmanız kaçınılmazdır.Oysaki biz,gücümüzü inancımızdan,tarihimizden ve kültürümüzden alan ve bununla şahlanan bir milletiz.
                Sevgili kardeşlerim!
                Yılbaşı, sayılı ömrümüzden bir yılın daha geride kalmasıdır.Yılbaşı, bütün insanlığın mukadder olan sonuna ve bu fani dünyanın son menzili,ahiretin ilk kapısı olan kabre,biraz daha yaklaştığımızın,sessiz ifadesidir.Bu münasebetle bu tür zamanlar,bizim için muhasebeye vesile olmalıdır.Geçen yılda nelerin yapıldığını ,nelerin yapılmadığını,ebedi hayatımız için nasıl olmamız gerektiğini düşünme ve planlama zamanıdır.Büyük bir peygamberin doğum günüdür.O’na yaraşır güzel şeylerin yapılma zamanıdır.Kuran,geleceğin planlamasını ve hazırlıklı olunmasını şöyle anlatır:”Ey inananlar ! Allah’tan sakının.Herkes yarına ne hazırladığına baksın.Allah’tan sakının çünkü Allah işlediklerinizden haberdardır.”[3]
                Bu vesileyle kendi kendimize  şu soruları sorabilmeliyiz:”Ömür sermayemizi yerli yerinde kullanabiliyor muyuz?”,”Geçen bir yılda maddi ve manevi olarak hangi güzel olayları yaşayabildik?”,”İnsanlara islamın güzelliklerini anlatabildik mi?”,”Çocuklarımızı yarınlara hazırlarken ne tür güzellikleri onlara kazandırabildik?”,”Her an kapımızı çalmaya hazırlanan ölüme hazırlana biliyor muyuz?”,”Biz bu dünyada ebedi mi kalacağız?”,”Varlığımızın ana gayesi nedir?”

                Ne mutlu zamanlarını ve Allah’ın verdiği nimetleri,O’nun emirleri doğrultusunda değerlendire bilenlere !


[1] Ebu Davut,libas:4
[2] Kuran,Maide,5/51
[3] Kuran;Haşr,59/18