Kasım 28, 2011

AKIL İMANI GEREKTİRİR

AKIL İMANI GEREKTİRİR

            Sevgili müminler !
            İnsan yaratılışının gereğince dine karşı ilgi duyar.Nekadar medeniyet inşa olunmuşsa,mutlaka dinden nasibini almıştır.Mabetsiz medeniyet olmamıştır.Tarih boyunca insanların dinden uzaklaştığı görülmemiş,imansızlaştırılmak istediğinde de,bu ihtiyacını değişik çarelere başvurarak gidermeye çalışmıştır.Mutlaka bir şeye tapınmıştır.Fakat bu tapma,bazan taşa,toprağa,nehre,ağaca olabildiği gibi en mükemmel olarakta Allah’da son bulmuştur.Bu durum gösteriyor ki,insanda din duygusu fitridir, yaratılışın gereğidir.
            En mükemmel şekilde yaratılan insan,gerçek insanlığa erişebilmesi için iman etmesi şarttır.Allah şöyle buyurmaktadır:”İncire,zeytine,Sina dağına ve şu Emin Belde’ye yemin olsun ki,biz insanı en güzel biçimde yarattık.Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik.”[1]
            Aklı ve muhakemesi yerinde olan her insan,benliğini idrak ettikten sonra başta kendi mahiyeti olmak üzere eşya ve kainat hakkında sorular sormaya başlayacaktır.”Ben neyim ?”,”Nereden geliyorum ?”,”Nereye gidiyorum?”,”Bütün bu varlıkların mahiyet ve görevleri nedir ?” Bu ve benzeri sorular insan zihnini devamlı meşgul etmektedir.Bu soruların tatmin edici cevabı ancak islam da vardır.Hiç bir beşeri sistem ve muharref dinde,bunların gerçek cevabı bulunmamaktadır.
            Sevgili müminler !
            21.asrın insanı da yaratılışın gereği olarak din arayışındadır.Bütün aleyhde propogandalara rağmen Amerika’da 11 eylül sonrasında 34000 insanın müslüman oluşu bunun en güzel isbatıdır.[2] Bizler bu yönüyle Allah’ın lutfuna haiz olmuş müslümanlarız.Allah’a iman etmiş ve gerçek mutluluğun imanla sağlanacağına inanmış insanlarız.Çünkü “iman hem nurdur,hem kuvvettir.Hakiki imanı elde eden adam,kainata meydan okuyabilir,imanın kuvvetine göre olayların tesirinden kurtulabilir.İman insanı insan eder,belki insanı sultan eder.Öyleyse insanın asıl görevi iman ve duadır.”
            Çağdaş hastalıkların başında gelen manevi tatminsizlik ve stresin sebebi insanın inancını yitirmesidir.Bu hastalıkların ve intiharların özellikle gelişmiş batı ülkelerinde görülmesi,inançsızlığın insanları bunalıma sürklediğinin delilidir.Nitekim AB ülkelerinde insanların yaklaşık %40’ı dinsizdir.Buna karşın intihar olayları da %5 civarındadır.[3]
            İslamiyet insanı önce iman etmeye,daha sonra da ibadet etmeye çağırmaktadır.Böylece müslüman dünyadaki asıl varlığın güzel işler ve ibadet yapmak olduğuna,maddenin ikinci planda olduğuna inanarak mutlu olmaktadır.
Başka bir ifadeyle iman edip yükselme ufkuyla yaşayan müminin imanı tevhidi,tevhid teslimi ve tevekkülü,tevekkül hem dünya da hem de ahirette mutluluğu gerektirir.
            Sırf maddenin insanlara huzur vermekten uzak olduğu hususunda insanların kendi kendilerini sorgulamaları gerekmektedir.Avrupalı insanın her türlü imkanı va parası olduğu halde neden intihar olayları buralarda yüksektir.Bu insanların her türlü imkanları vardır.”Öyleyse;gerçek zevk ve elemsiz lezzet, kedersiz sevinç ve hayattaki mutluluk yalnız imandadır.Ve iman hakikatları dairesinde bulunur.Yoksa dünyadaki bir zevkin içinde çok üzüntüler vardır.Bir üzüm tanesi yedirir,on tokat vurur gibi hayatın zevkini kaçırır.”
            İlmi araştırmalarda,sonuçta Allah’a imanı gerektirir.Nitekim meşhur fizikçilerin biri,”Kainat Yaratıcı’sına olan inanç,ilmi araştırmanın en kuvvetli ve en asil muharrik (haraket ettirici)gücüdür.”der.Diğer yandan hangi sahada olursa olsun ilimle ciddi şekilde meşgul olan herkes ilim mabedinin kapısındaki şu yazıyı okuyacaktır.”İman et.”İman ilim adamının vazgeçemeyeceği en önemli bir vasıftır.Bu yüzdendir ki,son yıllarda basında,dünyanın tanınmış ilim adamları,müslüman olduklarını övünerek anlatmaktadırlar.
            Değerli müminler !
            İslamın çağımız insanının bütün sorularına cevap verdiğini,bütün arayışlara çare olduğunu başkalarına duyurmak müslümanın en önemli görevidir.İslam tarihi ömrünü islamiyetin uğruna feda eden binlerce kahramanlarla doludur.Bunlardan birinin sözleri gayet manidardır.
            “Ben cemiyetin iman selameti için ahiretimi feda ettim.Gözümde ne cennet sevgisi var ne cehennem korkusu.Kuranımız yeryüzünde cemaatsız kalırsa cenneti de istemem.Orası da bana zindan olur.Milletimizin imanını selamette görürsem,cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım.Çünkü vucudum yanarken,gönlüm gül gülistan olur.”
            “İman edip iyi işler yapanlara nemutlu ! Varılacak güzel yurt da onlar içindir.”[4]
           


[1] Kuran;Tin, 95/1-5
[2] CNN Türk,23.07.2002,Ana Haber Bülteni
[3] Hürriyet Gazetesi ,1 ,o1,2003  .
[4] Kuran,Rad,13/29