Kasım 28, 2011

AREFE GÜNÜ VE ÖNEMİ

AREFE GÜNÜ VE ÖNEMİ

            Muhterem Müminler !
            İçinde bulunduğumuz,mana ve önemini idrak ettiğimiz,bayram öncesi günler,değrlendirmemiz gereken çok mübarek vakitlerdir.Bilindiği gibi önümüzdeki …… arefe günüdür.Kameri aylardan zilhiccenin dokuzu olan bu gün,Allah’ın bütün insanlığa lutfettiği,islam dininin tamamladığını bildiren ayetin indirildiği gündür.
            Yüce Rabb’inizin hoşnudluğunu kazanmak,kulluk görevini yerine getirmek için milyonlarca müslüman bu gün Arafat’a çıkmaktadırlar.Farklı dillere ve renklere sahip müminler,inandıkları davanın gereği,asırlarca sevgililerin kavuşma yeri olan Arafat’ta-toplanmaktadırlar.Yine bu mübarek günde günah kirleri nekadar çok olursa olsun,vakfe yaparak manevi kirlerden arınmaya çalışmaktadırlar.Bütün varlıkları temsilen,Allah’a açılan samimi ellerle,göz yaşı döken ulvi gözlerle, kulluklarını pekiştirmektedirler.
            Arefe günü sabah namazından,kurban bayramı günü ikindi namazına kadar farz namazların arkasından teşrik tekbirlerini getirmek vaciptir.Doğudan-batıya,güneyden-kuzeye bütün müminler bu zaman zarfında her an Allah’ın birliğini,yüceliğini,övgüye layık olduğunu hep bir ağızdan dile getirmektedirler.Böylece bütün kainat,Allah nidalarıyla,arefe günü sabah namazından,kurban bayramı dördüncü gününün ikindi namazına kadar inleyecektir.”Göklerde ve yerde her şey Allah’ı tesbih eder.”[1] ayetinin hakikatı bir kez daha tecelli etmektedir.
            Hz.Peygamber (a.s) zilhicce ayının ilk on günü hakkında büyük müjdelerde bulunmuş,ümmetine de ibadetlerini çoğaltmayı teşvik etmişlerdir.
            Sevgili müminler !
            Kuran’ın son ayeti olan “Bugün,size dininizi tamamladım.Üzerinize olan nimetimi bitirdim,din olarak sizin için islamiyeti beğendim.”[2]ayeti, arefe günü indirilmiştir.Bu ayetten mülhem olarak,veda haccında toplanan müslümanlar kendilerine “anam babam sana feda olsun”diye sevgi gösterdikleri peygamberimizin vefatını düşünerek göz yaşına boğulmuşlardır.Bütün varlıkların sevgilisi,peygamberimiz yine bu günde,tarihin en önemli ve ilk insan hakları beyannamesini,  irad buyurmuşlardır.İnsanın insanlığını,maddenin faniliğini,cinsiyet ayrımının yanlışlığını anlatan sevgi abidesi Hz muahmmed (a.s),insanların kardeşliğini kainata ilan etmişlerdir.
            Başka din mensupları tarihlerinde ve inançlarında bu tür zamanları kutsayıp daima yad edegelmişlerdir.Günlerden bir gün yahudilerden biri Hz.Ömer’e “Ya Ömer kitabınızda okuduğunuz bir ayet vardır ki,biz yahudilere inmiş olsaydı onun indiği günü bayram yapardık.” Hz.Ömer’in hangi ayet sorusu üzerine maide suresinin üçüncü ayetini okur.Bunun üzerine Hz.Ömer,yahudiye şöyle cevap verir.”Biz bu ayetin indiği günüde yeride biliyor ve hakkıyla takdir ediyoruz.Bu takdirimizi de ibadetlerimizle yerine getiriyoruz.Söz konusu ayet,bir cuma günü Allah’ın rasulü Arrafat’ta iken nazil oldu.”[3]der.
            Bu güne niçin arefe denilmiştir ? Arefenin diğer manaları yanında tanışmak ve itiraf manaları vardır.Cennetten çıkarılan ve eşiyle çok farklı coğrafyalara atılan Hz Adem (a.s) ile Havva validemiz bu günde Arafat’ta buluşmuşlardır.Ve günahlarını itiraf ederek şöyle dua etmişlerdir:”Rabbimiz ! kendimize yazık ettik.Bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen kaybedenlerden oluruz.”[4]
            Bu günün zikir ve ibadet günü olduğuna dair yine Kuran-ı Kerim’de şöyle buyurulur:”Arafat’tan (vakfeden sonra) seller gibi boşanıp,Müzdelife’ye çıktığınız zaman,Meşari Haram’ın yanında Allah’ı zikredin.O size nasıl hidayet ettiyse siz’de O’nu öylece anın.”[5] Ayette anlatılan gün yine arefe günüdür.
            Sevgili müminler !
            Dünyanın manevi yönden ilahi lutfa mazhar olduğu kutsal günlerdeyiz. Bu mübarek günlerde,teşrik tekbirleri getiren Hz İbrahim ve İsmail (a.s)’le beraber,Peygamberimizin anısına tekbirler getirelim.Bu gün kaynaşan beş milyona yakın hacı kardeşlerimiz gibi,kardeşlerimizle kaynaşalım.Dargınlık ve kırgınlıkları bir tarafa atalım.Günün birinde bizimde tarih olacağımızı düşünerek baki kalacak güzel şeyler yapmaya çalışalım.Sözlerimi bu günü çok güzel anlatan şu cümlelerle tamamlıyorum:”Tekbirlerle insanlığın beşte birine Allah-u ekber dedirtmesi,koskoca yerküre büyüklüğü oranında,o tekbir kelimesi kudsiyetini göklerdeki gezegen arkadaşlarına işittiriyor gibi,beş milyonu aşkın hacıların Arafat’ta ve bayramda beraber birden Allah-ü Ekber demeleri,peygamber (a.s)’ın bin dört yüz sene evvel al ve sahabeleriyle söyleyip emrettiği tekbir kelamının bir nevi aksi sedası olarak,rububiyyeti ilahiyyenin,yerin ve alemlerin eğiticisi ünvanıyla külli tecellisine karşı,geniş ve genel bir kullukla mukabeledir diye tahayyül,his ve kanaat ettim.”[6]

            Arefeniz mübarek gününüz sevgiyle dolsun !


[1] Kuran;Saff ,61/1
[2] Kuran;Maide,5/3
[3] Buhari,İman :34
[4] Kuran;Araf,7/23
[5] Kuran,Bakara,2/198
[6] Nursi B.Said;Şualar,s.196