Kasım 28, 2011

HAYATI VERİMLİ KULLANABİLME

HAYATI VERİMLİ KULLANABİLME

            Değerli müminler !
            Dikkatleri insanın yaratılış maksadından uzaklaştıran sebeplerin var olduğu bir dünyada yaşıyoruz.Günlük meşgaleler,geçim sıkıntısı,medyanın günü birlik yayınları insanları fazlasıyla meşgul etmektedir.Ne dünyaya ne de ahirete hiç bir yararı olmayan pek çok luzumsuz bilgi küçük yaşlardan itibaren insanların zihnine doldurulmaktadır.İnsanın sonsuz hayatına bakan görevlerden habersiz bir plan dairesinde hazırlanan programlarda bu anlayış sürekli teşvik edilmektedir.Sanki insan sadece bu dünyada yaşamak için yaratılmıştır.Bunun sonucu olarak her şeyden en yüksek düzeyde zevk alınmalıdır.”Gününüzü gün ediniz.”,”Geleceği boş veriniz.”,”Safaya bakınız,kederlerini bırakınız.”,”Bu dünyaya bir daha mı geleceksiniz.”gibi anlayışlar insanı yaratılış gayesinden uzaklaştıran sloganlardır.Bütün bu sloganlar doğrultusunda oluşturan kamuoyu,insanlara adeta narkoz etkisi yapmaktadır.Bu tazyikle yaşayan insanların dini nesihatlara büyük ihtiyacı vardır.
            Sevgili kardeşlerim !
            İnsan ebediyet için yaratılmış bir varlıktır.Bütün duygularında,arzularında ebediyet özlemi vardır.Böyle olunca insan fani dünyasının yanında sonsuz olan ahiretine de çalışmalıdır.Kuran-ı Kerimde Allah bütün bu gerçeklere işaretle şöyle buyurmaktadırlar:”Nefsani arzulara (özellikle) kadınlara,oğullara,yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşe,salma atlara,sağmal hayvanlara ve ekinlere karşı düşkünlük insanlara çekici kılındı.Bunlar dünya hayatının geçici menfaatlarıdır.Halbuki varılacak güzel yer Allah’ın katındadır.(Rasulüm (a.s))De ki:Size bunlardan daha iyisini bildireyim mi? Takva sahipleri için Rabb’leri yanında,içinden ırmaklar akan,ebediyen kalacakları cennetler,tertemiz eşler ve bunlarında ötesinde Allah’ın hoşnutluğu vardır.Allah,kullarını çok iyi görücüdür.[1] Bu ayetle Allah insanların her bir sınıfını adeta tahlil ederek,çifcisinden,ticaret erbabına kadar insanların içgüdüsü irdelenmektedir.Verilen mesaj ise,elbette insan dünyadan istifade edecektir ancak asıl yurdunu unutmamalıdır.Nitekim bir başka ayette Rabb’imiz şöyle buyururlar:”Servet ve oğullar,dünyanın süsüdür.Ölümsüz olan iyi işler ise,Rabb’inin katında hem sevapca daha hayırlı,hem de ümit bağlamaya daha layıktır.”[2]
            İnsanlar sınırlı ömürlerinde çok büyük işlerle görevlendirilmiştir.Diğer bir ifadeyle,”Ömür sermayesi pek azdır.Luzumlu işler ise pek çoktur.Birbiri içine girmiş daireler gibi,her insanın kalb ve mide dairesinden,ceset ve hane dairesinden,mahalle ve şehir dairesinden,vatan ve memleket dairesinden,yeryüzü ve insanlık dairesinden tut,canlılar ve dünya dairesine kadar bir çok daireler vardır.Bütün bu dairelerde insanın bir nevi görevleri vardır.[3]
            Sevgili müminler !
            İnsanın sosyal çevresi nekadar çok olursa olsun öncelikle kendisinden sorumludur.Başkaları elbetteki kendisini ilgilendirir.Fakat kendisi öncelikle kendisinden sorumludur.Bu hususa işaret eden Rabb’imiz şöyle buyururlar:”Kim iyi bir iş yaparsa,bu kendi lehinedir.Kim de kötülük yaparsa aleyhinedir.Rabbin kullarına zulmedici değildir.”[4] Böylece insan herşeyden önce kendisini yetiştirmesi,inancını sağlamlaştırması,bilgi ve dünya görüşünü geliştirmesi lazımdır.Kişinin gerek Allah’a gerekse insanlara karşı görevlerini layıkıyla yerine getirebilmesi,bu yeterliliğe ulaşmasına bağlıdır.Nitekim Kuran-ı Kerimde şöyle buyurulur:”Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar,kurtuluşa erenlerdir.”[5] Bu ayet gereğince islamda nefis terbiyesine büyük önem verilmiştir.Çünkü kendi iç problemlerini aşamayan kimsenin kamuya ait hizmetlerde başarılı olması mümkün değildir.Bu tür insanlar her yönüyle eksik insanlardır.Kendini yetiştiremeyen,başkalarına nasıl hizmet edebilir ?”,”Kendi himmete muhtaç olan başkalarına nasıl himmet edebilir ?”
            Değerli müminler !
            Allah Kuran-ı Keriminde insanlara şöyle buyurmaktadır:”Ey inananlar ! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyunuz.O’nun başında,acımasız,güçlü,Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildiklerini yapan melekler vardır.”[6] Bu ayet gereğince mümin her anını verimli değerlendirecek ve faydalı işlerle meşgul olacaktır.Öncelikle kendini,daha sonra ailesini ve vatanını ilgilendiren konularda kendisine düşen görevleri yerine getirecektir.Her günü bir öncekinden daha başarılı olacak,yükselme ufkuyla yaşayacaktır.Bütün bunları yaparken Allah’ın şu emrini kendisine ilke edinecektir.”Ey iman edenler ! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah’ı anmaktan alıkoymasın.Kim bunu yaparsa işte onlar zarara uğrayanların ta kendileridir.[7] “Asra yemin olsun ki,insan gerçekten zarardadır.Bundan ancak iman edip iyi işler yapanlar,birbirlerine Hakk’ı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır.”[8]


[1] Kuran,Ali İmran,3/14-15
[2] Kuran,Kehf,18/46
[3] Nursi,Bediüzzaman Said;Şualar;s.170
[4] Kuran,Fussilet,41/46
[5] Kuran,Teğabün,64/16
[6] Kuran,Tahrim,66/6
[7] Kuran,Münafikun,63/9
[8] Kuran,Asr,103/1-3