Kasım 28, 2011

HERKESİ SEVEBİLME

HERKESİ SEVEBİLME

            Değerli müminler !
            İnsan yaratılışının gereği olarak sosyal bir varlıktır.Çevresinin mutluluğu onu sevindirdiği gibi,olabilecek olumsuzluklarda  onu sıkıntıya sokabilmektedir. İnsanın mutlu yaşayabilmesi için başta aile fertleri almak üzere,çevresi tarafından sevilmesi ve onları sevmesi lazımdır.Tek başına insanın mutlu olarak yaşaması mümkün değildir.
            İslam dini sevgi kaynağı bir din olduğu için,onun fertler arasında egemen olması amacıyla her türlü alt yapıyı hazırlamıştır.Sevginin suni olarak sürdürülmesi riyakarlıktır.Riyakarlık ise,hedef olunan faydanın elde edilmesiyle son bulmaktadır.Öyleyse sevgi de menfaat değil fedakarlık ve Allah rızası esas olunmalıdır.
            İnsanın dünyada ve ahirette mutluluğunu hedef edinen islam,getirdiği güzel öğütleriyle sevmenin ve sevilmenin yollarını öğretmiştir.Sevgiyi islamın ana unsurlarından hemen sonra sayan peygamberimiz şöyle buyururlar:”Allah’dan başka hiç bir ilah olmadığına,Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğuna şehadet getirmek,namaz kılmak,zekat vermek,ramazan orucunu tutmak,nefsin için sevdiğini diğer insanlar için de sevmek ve nefsin için sevmediğini insanlar için de sevmemek”[1] islamın ana unsurlarındandır.
            Bu hadistende anlaşılacağı gibi,bu güzel hasleti kendisine ilke edinen müslümanlar arasında birlik ve dirlik olacak kaynaşma sağlanacaktır.Böylece toplumun bütün katmanları güçlenecek ve huzur sağlanacaktır.Diğer taraftan milletleri içten içe kemiren,zamanla onların arasında huzursuzluğa vesile olan,bencillik,çıkarcılık yok olacaktır.İnsanların enerjilerini olumsuz işlerde değil,güzel işlerde harcamaları sağlanacaktır.Böylece toplumda üretkenlik artacak,refah seviyesi yükselecektir.
            Günümüzdeki meteryalist toplumlarda her bir fert yalnızca kendisini düşünmekte,başkalrının hukukla belirlenmeyen haklarını gerektiğinde çiğneye bilmektedir.İnsanlar mütecaviz ve birbirlerine karşı acımasızca rekabet edebilmektedir.Herkesin düşüncesinde “ben iyi olayım başkalarından bana ne”felsefesi egemen haldedir.Zayıflar güçlüler tarafından gözetilmemekte,güçlüler kendi dünyalarının dışına çıkmamaktadır.Birbirinden soyutlanan bu sınıflar her an patlamaya müsait bir tehlike görünümü vermektedir.
            Sevgili müminler !
            Sevginin ve birlik ruhunun teşvik edildiği Kuran-ı Kerim’de şöyle buyurulur:”Topluca Allah’ın ipine sarılın.Ayrılmayın.Allah’ın size olan nimetini anın:O Allah ki siz düşmandınız da kalplerinizi birleştirdi.Ve O’nun nimeti sayesinde kardeş oldunuz.”[2] Ayetten de anlaşılacağı gibi iman nimeti ve onun sonucu olan sevgiyle insanlar kardeş olabilmektedirler.Buna işaret eden bir diğer ayettede “…Allah size imanı sevdirmiş,onu gönüllerinize güzel göstermiş,inkarcılığı yoldan çıkmayı ve baş kaldırmayı size iğrenç göstermiştir.”[3]
buyurulur.
            İman sayesinde insan hem cinslerini kendisi gibi düşünebilmekte,yine iman sayesinde onlara sevgiyle muamele edebilmektedir.Esnaf sadece kendini değil diğer meslektaşlarını da gözetmekte,böylece rekabet hizmette olmakta fakat imha etmekte olmamaktadır.İşçi beraber çalıştığı meslektaşına yardım edebilmektedir.İşveren çalıştıklarına Allah’ın emaneti gözüyle bakabilmektedir.Objektif metod denilen,kendini başkalarının konumunda düşünme anlayışıyla huzursuzluklar yok olabilmektedir.
            Sevginin başkalarını düşünme boyutuyla insan cennete girecektir.Sahabilerden Halid bin Abdullah dedesinden şöyle rivayet ediyor:”Allah’ın rasulu (s.a)bana sordu:Cennete girmeyi seviyormusun ? Evet demesi üzerine;ohalde nefsin için sevdiğini mümin kardeşlerin için de sev.”[4] buyurdu.
            Müslüman değergamlık düşüncesiyle yaşayan,olaylara böylece bakan insandır.Karşılaştığı bir olayda önce toplumun ve diğer insanların menfaatını düşünecek sonra da kendinin konumunu belirleyecektir.Açgözlü olmayacaktır. Allah’a güvenecek ve bu güvenle yaşayacaktır.İnsanların hayır dualarını almaya çalışacaktır.Allah rızası için yapılan niyazların kabul olacağını unutmayacaktır. Kendi menfaatı için diğerlerinin açığını aramayacaktır.İnsanların hatalarından faydalanmaya çalışmayacaktır.Misafir olduğu dünyada sonsuz olduğunu düşünmeyecek,etrafıyla uyumlu olacaktır.

            Nemutlu sadece kendini değil, diğer insanlarıda hatırlayabilenlere !


[1] Müslim;Zevaid:45
[2] Kuran;Ali İmran,3/103
[3] Kuran;Hucurat,49/8
[4] Müslim;Zevaid:186