Kasım 28, 2011

CUMA VE ÖNEMİ

CUMA VE ÖNEMİ

            Her milletin kutsal saydığı,o vakitte farklı faaliyetlerde bulunduğu günleri vardır.Bu günlerde ya milli ya geleneksel yada dini olarak önemli olaylar vukubulduğu içindir ki;kendisine önem atfedilir.
            Müslümanların da kutsal günleri vardır.Bunlar dini bayramların yanında,kutsal gecelerimiz olan kandiller bir de haftanın en mübarek vakti olan Cuma günüdür.Cumanın faziletli oluşunun hikmeti öyleyse nedir? Bunun cevabını Hz peygamber şöyle açıklamaktadırlar:                                                              “Üzerine güneşin doğduğu günlerin  en hayırlısı Cuma günüdür.Çünkü Adem (a.s) o gün yaratılmıştır.O gün dünyaya indirilmiş,o gün tevbesi kabul edilmiş,yine o günde vefat etmiştir.Kıyamet günü aynı gün olacaktır.Cinler ve insanlar hariç bütün canlılar kıyamet gününün dehşetinden Cuma günü şafağın söküşünden güneş doğuncaya kadar kulak verirler.Cuma gününde öyle bir vakit vardır ki,bir müslüman namazda olupta Allah’tan bir dilekte bulunsun da onun dilediği yerine getirilmesin,mümkün değildir.[1] Başka bir hadiste ise,”O günde öyle bir saat vardır ki, kul haram bir şey istemedikçe,Allah’tan ne isterse Allah’ta onu cevapsız bırakmaz.”[2] buyurmuşlardır.Cumanın bu özelliklerinden dolayıdır ki, Hz peygamber onun “Allah katında günlerin efendisi ve en büyüğü,hatta Kurban ve Ramazan bayramlarından da daha faziletli olduğunu”[3] belirtmişlerdir.
            Kainatın ve dünyanın şeklini manasını değiştiren önemli olayların Cuma gününde olduğunun ve olacağının bildirilmesi,müminleri sosnsuz hayatlarına hazırlanmaları içindir.Kıyametin Cuma gününde kopacağının bildirilmesi de müslümanların hazırlıklı olmaları,o gün affa mazhar olabilecek ameller işlemekle,ruhlarını nurlandırmaya vesile kılmaları içindir.
            Kuran’da aynı isimle sure olan bugün ile  ilgili yüce Mevlamız da şöyle buyurmaktadırlar:”Ey iman edenler ! Cuma günü namaza çağrıldığınız zaman,hemen Allah’ı anmaya koşun.Ve alış-verişi bırakın.Eğer bilmiş olsanız,elbette bu,sizin için daha hayırlıdır.Cuma namazını kılınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lutfundan isteyin.Allah’ı çok zikredin,umulur ki, kurtuluşa erersiniz.”[4]
            Müslümanların  hayat tarzında tatil anlayışı yoktur.Mümin dinlenirken,yürürken her bir fiilinde fikren veya bedenen bir şeyler yapabilen üretken insandır.Cuma ile ilgili ayette Allah,”Namazı kıldığınızda yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lutfundan isteyin.”emriyle beraber mümin sürekli çalışmanın araştırmanın gereğini ilahi bir emir olarak algılayacaktır.Böylece yaşı ne olursa olsun,her yaştaki insanın aynı emre muhatap olduğu düşünülüp çalışması hedeflenmektedir.Diğer yandan diğer dinlerin aksine günlerin en hayırlısında bile müslümanların üretmesi, araştırması;çalışmanın islamda nedenli önemli olduğunu gösteren en güzel ölçektir.                                                             Diğer taraftan bu gün, Cuma namazına erken gelmenin daha faziletli olduğu belirtilip şöyle buyurulmaktadır:”Cuma günü olduğu zaman (bütün) mescitlerin kapılarında melekler bulunur.İlk önce gelenleri yazarlar.İmam minbere oturduğu zaman sayfalarını dürerler ve hutbeyi dinlemeye başlarlar.Önce gelene bir deve kurban etmiş gibi,ondan sonra gelene bir koç kurban etmiş gibi ………………….sevap yazarlar.”[5]
            Müslüman bu mübarek günde,bu günün manevi yönüne saygı duyup kirlerden kendini arındırıp gusul abdesti alarak,en güzel kokuları sürünerek,güzel elbiseler giyerek camiye gitmelidir.Kendisiyle aynı safta namaz kılan kardeşlerinin hal ve hatırını sormalı,ihtiyaçları varsa yardımda bulunmalıdır.Muhtaçlar,gözetilip hayır duaları alınmalıdır.Çünkü bu günde,Allah’ın rahmet kapıları sonuna kadar açılmaktadır.Bir cumanın bitişi,ikinci cumanın özlemiyle hayat devam etmelidir.Hz peygamber Cuma namazı’nın faziletini şöyle açıklamaktadırlar:”Büyük günahlar işlenmedikçe,iki Cuma arasında işlenen küçük günahlara,Cuma namazı keffaret olur.”[6]
            Sevgili kardeşlerim !
            Cuma namazı buluğ çağına ermiş erkeklere farzdır.Kazası mümkün olmayan bir namazdır.Dolayısıyla,hürriyeti,sağlığı olan,yolculuk gibi bir mazereti olmayan her bir müslüman mutlaka cumaya gitmelidir.Hz peygamberin önemle üzerinde durduğu hususlardan biri de Cuma namazıdır.Bu konuda öylesine ikazlarda bulunmuştur ki, inancı olan bir insanın ürpermemesi mümkün değildir.O yüce peygamber şöyle buyururlar:”Kim önemseyerek,mazereti olmaksızın, üç Cuma namazını terkederse Allah onun kalbini mühürler.”[7] Başka bir hadislerinde de şöyle buyururlar:”Ben yaşarken veya benden sonra,başında ister adil,ister zalim,bir devlet başkanı bulunsun.Kim Cuma namazını küçümseyerek veya farz oluşunu inkar ederek terkederse Allah onun işlerini düzene sokmasın.Biliniz ki böyleleri tevbe etmedikçe,ne namazları,ne hacları,ne oruçları ne de hiç bir hayırları kabul olmaz.Kim de tevbe ederse,Allah onun tevbesini kabul eder.”[8]
            Yeryüzündeki bütün müslümanlarla beraber,bu mübarek günde ibadetlerin en güzeli olan namazı eda etmek ne büyük şeref ! Ne büyük   lutufdur!

            Nemutlu hayatlarını bu güzel ibadetlerle süsleyebilenlere !


[1] Ebu Davut,Salat:207
[2] İbn Mace,İkame:79
[3] a.g.e,İkame:99
[4] Kuran,Cuma,62/9-18
[5] Müslim,Cuma:17
[6] İbn Mace,İkame:78
[7] Ebu Davut,Salat:210
[8] İbn Mace,İkame:80