Kasım 28, 2011

CÖMERTLİK

CÖMERTLİK

            Sevgili müminler !
            Cömert herhangi bir menfaat karşılığı olmadan insanlara veya diğer varlıklara yapılan yardımlar bütünüdür.Rızık nevinden herşeyden verme duygusuna sahip olmak,olarakta tarif edilebilir.Bu para olabileceği gibi,ilim öğretme,güçsüzlere yardım etme, akla gelebilecek her türlü fedakarlık olarakta tanımlamak mümkündür.
            Yeryüzünde bütün icraatlar Allah’ın isimlerinin yansımasıdır.Kainatı yaratan Allah’ın isimlerinden biri de Cevad’tır.Allah bu ismi gereğince bütün varlıkları sonsuz nimetlerle taltif eder.Kendisine secde eden veya isyan eden her insana,hiç bir şey beklemeksizin daima ihsan eder.Eğer Allah’ın bu ismi olmasaydı,varlıklar yaşayamaz,kainattaki sayısız nimetler olmazdı.Allah’ın cevad ismi,kullarında güçleri oranında cömertlikleri gerektirmektedir.Müminin cömert olması gerektiği Hz peygamberin hadislerinde şöyle ifade edilir:”Allah Tayyibdir,iyiliği sever.Ve Allah cömerttir cömertliği sever.”[1] Diğer yandan cömertliğin karşıtı olan cimrilik Kuran’da ve hadislerde zemmedilerek onun bir şeytan desisesi ve imansızlık sonucu olarak oluşan tevekkülsüzlük olduğu ifa edilir.Allah Kuran-ı Kerimde şöyle buyurur:”Şeytan sizi fakir olacaksınız diye korkutur.Size kötülüğü emreder.Allah ise lutfundan bir mağfiret ve fazla bir kar vad ediyor.Allah’ın kudreti geniştir.Her şeyi hakkıyla bilir.”[2] Cimrilik şeytanın telkini oluşan kötü haslet olarak tanımlanırken,aynı zamanda cimriyi Allah’ın sevmeyeceğini ve Allah’ın nimetlerini gizleyen varlık olarak tanımlandığı şöyle anlatılır:”….Allah kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez.Bunlar cimrilik eden ve insanlara da cimriliği tavsiye eden,Allah’ın kendilerine lutfundan verdiğini gizleyen kimselerdir.”[3]
            Cömert insan Allah’ın sevgilisi olduğu gibi, insanların da itibar ettiği sevip saydığı kişilerdir.İnsanların tarihten günümüze gönüllerinde taht kuran,yaşadıkları dönemde insanları bir araya toplayan,yep yeni çığırlar açan büyüklerin her biri aynı zamanda cömert insanlardır.Başta peygamberler en büyük cömertliği yaşadıkları dönemde göstermişlerdir.Hz Muhammed  (a.s)’ın hayatına baktığımızda bunun bariz örneklerini görmemiz mümkündür.Servet biriktirmeyi düşünmeyen,isteyene hiç bir zaman yok demeyen,savaşlarda aldığı ganimetleri,daima insanlara ihsan eden peygamberimizin,bir savaşta hissesine düşen koyunları gören birisinin gıptayla hayvanlara bakması üzerine “Al senin olsun diyerek hayvanları kendisine hibe etmişti.Bu beklenmedik ihsanat karşısında şok olan zat böyle bir cömertlik ve fakir olmama duygusu ancak” peygamberde olabilir diyerek müslüman oldu.Huneyn Gazvesin’de olan bu hadiseden sonra kavmine döndüğünde şöyle diyordu:”İnsanlar arasında en kızgınlık duyduğum birisi Muhammed’dir.Bana  o kadar iyilikte ihsanatta bulundu  ki, sonuçta benim için insanların en sevgilisi oldu.”[4]
            Değerli müminler !
            İman insanı kainat Yaratıcı’sına bağlayan,kötü ahlaktan uzaklaşmasına vesile olan bir nur olduğu gibi,Allah’ın sevmediği bir haslet olan cimriliğinde,müminde bulunmasına müsade etmez.Çünkü mümin,gerçek bir tevekkülle Allah’a bağlanmış,her şeyi verenin de alanında O olduğuna inamıştır.Allah yolunda yapacağı bir harcama sonunda,sonsuz hazine sahibinin kendisini muhtaç bırakmayacağına,sağlam bir itikatla inanır.İşte insanda iman nekadar kuvvetliyse,tevekkülde o oranda kuvvetli olur.Rasulullah (a.s) bu hususa işaretle şöyle buyururlar:”İki haslet vardır ki,onların ikisi de,mümin bir kimsede bir araya gelmez.Cimrilik ve kötü ahlak.”[5]
            Cimrilik servetin yok olmasına,cömertlik zenginliğin ve herşeyin çoğalmasına vesiledir.Cimri her nekadar kazançlı olduğunu sansada gerçekte kaybedendir.Cömert verdikçe Allah’da kendisine vericidir.”Kim Allah için verirse,Allah’da kendisine kat be kat fazlasını verir.”[6] “Yeryüzüne her gün iki melek iner.Bunlardan birisi;”Ya Rabbi malını senin yolunda harcayana karşılığını ver” diğeri de ona “Yarabbi  cimrilik yapıp vermeyenin de malını helak et.”diye mukabele bulunur.[7]
            Mümin dünyanın faniliğini idrak edip,ebedi yurdunu düşünen uzun soluklu,ufku geniş insandır.Kısacık ömrünün yanında sonsuz hayatını da düşünmek daha akıl karı değil midir ? Onun hayatına ruh veren ayetlerle sözlerimi bitiriyorum:
            “İşte gücünüzün yettiği kadar Allah’tan korkun.O’nu dinleyin.O’na itaat edin.Kendinize iyilik olsun diye Allah yolunda bağışta bulunun.Kim nefsini cimrilikten korursa kurtuluşa erenler onlardır.Eğer siz Allah yolunda harcamakla Allah’a ödünç verirseniz,O size bunu kat be kat fazlasıyla geri verir ve sizin günahlarınızı bağışlar.Allah şekurdur,küçük bir iyiliğin karşılığını fazlasıyla verir.”[8]



[1] Tirmizi,Edep:41
[2] Kuran,Bakara2/268
[3] Kuran,Nisa,4/36-37
[4] Müslim,Fezail:58
[5] Tirmizi,Birr:41
[6] Kuran, Bakara,2/245
[7] Buhari,Zekat:27
[8] Kuran,Teğabün,64/16-17