Kasım 28, 2011

DÜŞKÜNLERE YARDIM

DÜŞKÜNLERE YARDIM

            Bir toplumu oluşturan bütün fertlerin içinde bulunduğu ekonomik durum aynı ölçüde değildir.Kimi genç,kimi yaşlı;kimi zengin,kimi yoksul;kimi sağlıklı,kimi hasta;kimi kabiliyetli kimi değildir.Bu farklılığın tabii sonucu olarak toplumda korunmaya muhtaç kimseler hep olagelmiştir.Her toplumun  yaklaşık %10’u bu tür insanlardan meydana gelmektedir.
            Büyük geçim sıkıntısı çeken,fakirlilikleri sebebiyle mutluluk ve huzurunu yitirmiş veya üretim kabiliyetlerini kaybettikleri için çalışamayan düşkünler,insanlar arasında ilgi gösterilmesi gereken kimselerdir.
            İslam sosyal yönü oldukça güçlü olan bir dindir.Müslümanlar her hangi bir futbol takımının sempatizanları gibi değil,”Birisinin acısı hepsini etkileyen bir vucudun organları gibidirler.”[1] Bu toplumun bütün fertleri kardeştir.Kardeşler asrı saadette olduğu gibi,birbirlerini nefislerine tercih eden,gerektiğinde miraslarını dahi pay edebilen zorlukta ve bollukta sevinç ve sıkıntılarını paylaşan insanlardır.Yine Hz peygamberin ifadesiyle “Onların birbirine bağlılıkları taşları birbirine kenetli bir bina,gibidir.”[2]
            İslam toplumunda hiç bir kimse aç ve açıkta kalmaz.Yoksullarda güvence altındadır.Nitekim Ömer b.Abdulaziz döneminde Kuzey Afrika’ya zekat memuru olarak giden kişi, kendisine şikayet mektubu yazar.Mektubun konusu bolluktur.Herkesin bollukta olduğunu,zekat verilecek kimse kalmadığını ve ne yapması gerektiğini halifeye sorar.Halife verdiği cevapta:”Borçluların borçlarını öde”der.Verilen emir üzerine gereğini yapan memur zamanla tekrar ne yapacağını sorar.Bu defada halife “Köle satın al ve azad et”der.[3] Bu olayda’da görüleceği gibi islamın emirlerinin uygulandığı toplumlarda hiç bir kimsenin aç susuz kalması sözkonusu değildir.
            Yoksullara yardım etmek,islam kardeşliğinin bir gereği ve gerçek mümin olmanın özelliklerindendir.Hz peygamber şöyle buyurmaktadırlar:”Müslüman müslümanın kardeşidir.O’na zulmetmez.O’nu yalnız bırakmaz.Bir kimse müslüman kardeşinin ihtiyacını karşılarsa Allah’ta kıyamet günü onun sıkıntılarından birini giderir.Bir kimse din kardeşinin ayıbını örterse,Allah kıyamet gününde onun ayıbını örter.”[4]
            Fakire,yoksula yardım etmek,insana gönül huzuru vermekte sınıflar arasında kaynaşmayı sağlamaktadır.Diğer taraftan zenginin serveti bereketlenmekte,gün be gün kazancı artmaktadır.Kendisine Allah’ın büyük ihsanatını gören zengin ruhen moral bulmakta,çalışma azim ve kararlılığı artmaktadır.Konuyla ilgili Hz peygamber şöyle buyurmaktadır:”Fukarayı arayın,görüp gözetin.Siz ancak fakirlerinize yardım sayesinde,yardım görür ve rızıklanırsınız.”[5]
            Yardım denilince sadece para akla gelmemelidir.Allah’ın verdiği her nimetin bir kısmını ihtiyaç sahiplerine vermek,infak kapsamına girmektedir.Nitekim bu konuya işaret buyuran ayet şöyledir:”Onlar (muttakiler)…kendilerine verdiğimiz her şeyden Allah yolunda harcarlar.”[6] Yapılan her türlü yardımın birer sadaka olduğunu buyuran Hz peygamber bir hadislerinde şöyle buyururlar:”Kimsesizlerin yardımına koşanlar,Allah yolunda cihat etmiş gibi sevap alırlar.”[7]
            Sevgili kardeşlerim ! 
            Apartmanımızda,mahallemizde köyümüzde,akrabalarımızın arasında olan yoksullarımızı unutmayalım.Bizi sonsuz iyilikle rızıklandıran Allah,verdiği emanetleri bir gün alabilir.Bizim de onların konumuna düşmemiz her zaman mümkündür.Zaman zaman kendimizi onların yerine koymalı ve onların psikolojisini paylaşmalıyız.Birilerinin ağladığı dünyada birileri kahkalarla gülmemelidir.Yoksulların ruhunda açabilecek herbir çicek,toplumu da sevindirecek ve toplumsal huzura büyük katkılarda bulunacaktır.Sözlerimi Allah’ın buyruğuyla bitiriyorum:
            “Sevdiğiniz şeylerden Allah için harcamadıkça iyiliğe eremezsiniz.Her ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir.”[8]

            Nemutlu yoksulları bir yük değil,onlarla bütünleşebilenlere !


[1] Buhari,Edep:27
[2] Tecrid-i Sarih:12/134
[3] Kandemir Yaşar:İslam Ahlakı,s:193,İstanbul,1982
[4] Tecrid-i Sarih:7/360
[5] Rıyazü’s-Salihin,1/314
[6] Kuran,Bakarai2/2
[7] Riyazü’s-Salihin,1/310
[8] Kuran,Ali İmran,3/92