Kasım 28, 2011

HELAL VE HARAMDA ÖLÇÜ

HELAL VE HARAMDA ÖLÇÜ

            Değerli Müminler !
            İslamiyet kolaylık dinidir.Allah insanlara zorluk değil,kolaylıklar emretmektedir.Hiç bir insana gücünün üzerinde bir şey yüklemeyeceğini bildirmektedir.(1)Bu itibarla İslamın ölçülerini oldukça daraltarak kulluk görevini çekilmez ve zor göstermek doğru bir davranış değildir.Diğer bir ifadeyle helalleri nefsine haram etmek ve bunu din namına yapmak,dini reddettiği bir olaydır.Kuran-ı Kerim’de Allah şöyle buyururlar:”Ey iman edenler !Allah’ın size helal kıldığı iyi ve temiz şeyleri (siz kendinize)haram kılmayın.Ve sınırı aşmayın. Allah sınırı aşanları sevmez.Allah’ın size helal ve temiz olarak verdiği rızıklardan yiyin ve kendisine iman etmiş olduğunuz Allah’tan korkun.”(2)Bu ayetlerin indiriliş sebebine baktığımızda;”Bir sohbetlerinde ahiretten bahseden peygamberimizin sohbetinden etkilenen sahabeler:Devamlı oruç tutmak,geceleri namaz kımak,kadınların yanına gitmemek,et yememe,kendilerini kısırlaştırma hususunda karar alırlar.Bunu duyan peygamberimiz:”Ben namaz kılar ve uyurum.Oruç tutar ve iftar ederim.Et yerim ve kadınlara yaklaşırım.Benim yolumdan çıkan benden değildir.”(3)buyururlar.Bütün bu kaynaklardan şu sonuca varmak mümkündür:İbadet ve meşru davranışlarda kişi gücü yettiği kadar ibadet yapar.Haramlardansa mutlaka kaçınılması şarttır.
            İslam insanlara neyi helal kılmışsa o iyi ve temizdir.Neleri de haram kılmışsa o,çirkin ve zararlıdır.Çünkü kullarına karşı merhameti sonsuz olan Allah,ancak çirkin olanları haram,temiz ve faydalı olanları da helal kılmıştır.
            Sevgili Kardeşlerim!
            Allah’ın insanların mutluluğu için rıza gösterip meşru kıdığı helal dairesi insanın huzurlu olması için yeterlidir.Çünkü insanı yaratan onu en güzel şekilde yaratan Allah’ın rızası doğrultusunda hareket ettiğinin mutluluğunu ruhunda duyar.Rabbinin kendisini bugün rızıklandırdığı gibi yarında rızıklandıracağından emindir.Cennette Allah’ın nimetlerinin yine kendisine ihsan olunacağının gönül rahatlığını ruhunda duyar.
            Haram-helal tanımadan yaşayan insan ise,hep kanaatsız yaşar.Sürekli hırsla yaşar.Elde edemediği nimetlere ulaşamamanın hırçınlığı kendisini huzursuz kılar.Elindeki güzelliklerin yok olması onu sıkıntıya boğar.Gelecekten ümidi olmadığı gibi,ölüm sonrasında cennet nimetlerinin varlığına hiç güvenmez. Bütün bu şartları üzerinde toplayan insandan,herhalde mutluluk beklenemez?
İnsanları yaratan Allah ,onların mutluluğu için,nelerin yapılmasını,nelerden sakınılmasını açıklamışlardır.İnsanların zaman ve mekanla değişen görüşleri,bu konuda asla etkili olamaz.Asıl irade Allah’ın ;ancak insanın örfü,cüz’i iradesi,tali olarak etkileyebilir.Konuyla ilgili Kuran-ı Kerim’de şöyle buyurulur:”Eğer hak,onların kötü arzu ve isteklerine uysaydı,mutlaka gökler ve yer ile bunlarda bulunanlar bozulur giderdi.”(4)Eğer iyi ve kötünün ölçeği insan olsaydı,yeryüzü fesada uğrardı.Birisinin doğru dediğine diğeri yanlış,diğerinin yanlış dediğine bir diğeri doğru diyebilir ve sonuçta toplumda kargaşa olabilirdi.             Toplumda helal ve haram duygusunun kaybolması ahlaksızlığın yaygınlaşmasına vesile olur.Rüşvet,hırsızlık,gasp vesair adi suçlar yaygınlaşır.İnsanlar bu dünyada ebedi kalacakmışcasına,servet biriktirmek için her yolu meşru sayarlar.Böylece her makam sahibi,bulunduğu makamı hizmet için değil,bilakis kazanmak için kullanır.Bu durum insanın manevi dünyasının tahribini doğurur.Duasının kabul olmamasına vesile olur.Nitekim hz.peygamber:Yediğim yemek helal olsun.Helal yiyenin duası makbul olur.Allah’a yemin ederim ki,kişi haram lokma yediğinde kırk gün duası kabul olmaz.Eti zulüm ve faizden meydana gelen kimseye ise,ateş daha layıktır.”Aynı manayı teyid eden diğer bir hadisi şerifte de:Allah yolunda sefer etmiş,üstü başı tozlanmış bir adam,ellerini göklere uzatarak Ya Rab!,ya Rab! diye yalvarıyor.Halbuki onun yediği haram,içtiği haram,giydiği haramdır.Böylesinin duası,nasıl kabul olur?”(5)buyurulur.
            Sevgili Kardeşlerim !
            İnsanı bu dünyada en güzel şekilde donatan Allah ,O’nun mutluluğu için de güzeli çirkini tarif etmiştir.Öyleyse O’nun tarifi ve güzel dediği bizim için de güzel olmalı.O’nun ölçüsü meşru olmalı.Kötü saydığı da gayri meşru olmalıdır.Çünkü kötülerin teşvikcisi şeytandır.Sözlerimi bir ayet mealiyle bitiriyorum:”Ey insanlar !Yeryüzünde helal ve temiz olan şeylerden yiyiniz.Şeytanın izini takip etmeyiniz.Çünkü O size ap açık düşmandır.”(6)

            (1)Kuran,2/286
            (2)Kuran,5/87-88
            (3)Özek,Ali ve arkadaşları;Kuran-ı Kerim ve açıklamalı meali,s.121,1992, Medine
            (4)Kuran,23/71
            (5)Müslim,Zekat:65
            (6)Kuran,2/173