ÇALIŞMA HAYATI ANLAYIŞIMIZ

ÇALIŞMA HAYATI ANLAYIŞIMIZ

Değerli müminler!

Toplum içinde yaşamanın insana yüklediği bazı hak ve sorumluklar vardır.Haklara saygı göstermek her medeni insanın asli görevidir.Haklar içinde önemli bir yeri olan emeğe saygı da,islamın üzerinde önemle duyduğu hususlardandır.Yüce Allah,emeği özel bir değer olarak kabul etmiş,emeğin hem maddi hem de manevi karşılığının olduğunu değişik ayetlerde insanlığa bildirmiştir.Konuyla ilgili Kuran-ı Kerimde şöyle buyrulmaktadır.”İnsan için ancak çalıştığı vardır.”¹ “Kim zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse onu görecektir.”² “Allah kimseye gücünün dışında bir sorumluluk yüklemez.Onun kazandığı iyilik kendi yararına kötülükte kendi zararınadır.”³ Bu ayetlerle,bedeni ve fikri hiçbir emeğin gerek dünyada gerekse ahirette karşılıksız kalmayacağı vurgulanmaktadır.Bir kutsi hadiste ise,Allah kıyamet gününde kendisine verdiği sözü tutmayan çalıştırdığı işçiye verilen emeğin karşılığını vermeyenin hasmı⁴ olacağı ifade olunmaktadır.

Sevgili kardeşlerim!

Ahlaki değerlerle bezenmiş müteşebbiş,çalıştırdığı işçinin ücretinin hiç değilse insani ihtiyaçlarını karşılayacak bir düzeyde olmasına özen göstermelidir.Özel uzmanlık gerektiren alanlarda çalışanlara ise, tatmin edici ücret ödenmelidir.Fırsatçılıktan kaçınmalı,hak kaybına uğrayabilme durumundan uzak durmalı,çalışanların ücretleri tam ve zamanında ödenmelidir.Sevgili peygamberimiz “İşçilerin ücretini alın teri kurumadan ödeyiniz”⁵ buyurarak bu konuda işverenleri duyarlı olmaya davet etmektedir.

Diğer yandan müteşebbis, işçisine gücü üzerinde iş vermemeli,rakip veya üretim aracı değil,hem cins ve aynı kulvarda koşan üretim arkadaşı olduğunu unutmamalıdır.Üretim araç ve makineleri kullanırken güvenlik tedbirleri mutlaka alınmalı,her insanın biyolojik ihtiyaçları yanında, ruhi ihtiyaçları için de gerekli ibadet mekan ve zamanları ayrılmalıdır.

Sevgili müminler!

İşçilerde aldıkları ücretin helal olması için verilen işleri zamanında ve istenilen standartta yapmaya özen göstermelidirler.Bu konuda peygamber (a.s)’ın “Allah sizden birinizin bir iş yaptığı zaman onu sağlam ve güzel yapmasını sever”⁶buyurarak çalışanları kaliteli bir iş yapmaya teşvik etmişlerdir.Her sınıfta olan üreticilerin de bulundukları her yer ve müessesede üretim araçlarını korumaları ve onlara kendi malları gibi davranmaları gerekmektedir.Nitekim sevgili peygamberimiz bu sorumluluğu şöyle anlatmaktadırlar.”Çalışan kişi de işverenin malının koruyucusudur.”⁷

Değerli kardeşlerim!

İslam,çalışma hayatında sınıflar arası hakimiyet mücadelesini değil,karşılıklı sevgi ve saygıya dayalı ilişkilerin sürmesini,değer gamlığın hakim olmasını tavsiye etmektedir.Böylece dinimiz çalıştırdıklarına zulmeden,onlara tepeden bakan,küçümseyen işverenleri kınadığı gibi,işverenin malında gözü olan,çalıştırdığı kurumda önce kendini düşünen kendi menfaatlerini ön plana çıkaran işçiyi de tasvip etmemektedir.

İslam iş hayatında çalışma barışının olmasını karşılıklı haklara azami riayet edilmesini,kişisel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmamasını öğütler.Fani dünyada her şeyin mutlak sahibinin Allah olduğunu,insanların gerek işveren gerek işçi olarak misafir olduklarını böylece birbirlerine karşı üretim kozunu kullanmamalarını tavsiye eder.Birbirlerine saygı duyan Allah’ın kulları olarak her geçen gün daha fazla maddi ve manevi olarak yükselmeyi öğütler,saygı duyana saygı duyulacağı irdelenir.

Ne mutlu insanca birbirlerine davranabilenlere!

1 Necm /39

2 Zilzal,7-8

3 Bakara,/286

4 Buhari,”care”10

5 İbn mase,”ruhun”,4

6 Beyhaki,Şuabül-iman,IV,334-334

7 Buhari,istiknaz,20