TEBLİĞ
Muhterem müminler!
İnsanı mükerrem
bir varlık olarak yaratan yüce Allah,diğer varlıklardan farklı
olarak ona nice hasletler bahşetmiştir.İnsanların sahip olduğu
en güzel meziyet ise O’nun akıl sahibi olmasıdır.Akıl insanın
doğruyu bulmasında en önemli faktördür.Ancak bilinen bir
gerçektir ki,her zaman akıl doğruyu bulmada yeterli
olmamaktadır.Bu yüzdendir ki,Allah insanları akılla doğruyu ve
güzeli bulmaları için peygamberler göndermiştir.Bin bir türlü
zorluğa ve çileye katlanan bu güzel insanlar,Allah’ın emir ve
yasaklarını,insani ve ahlaki erdemleri her türlü zorluğa rağmen
tebliğ etmişlerdir.Peygamberlerin gönderilmesi,toplumda irşad ve
davetin gerekliliğini anlatan,en güzel delildir.
İnsanlar
yaratılışları gereği her zaman irşada ihtiyaçları
vardır.Bilindiği gibi kazanılan bilgiler
kullanılmadıkça,hatırlanmadıkça zamanla unutulmakta ve beyinden
silinmektedir.“Ettekrarü (tekrar) Ahsen (çok güzeldir) velevkane
(olsada) yüzseksen” sözü bu hususu ne güzel
anlatmaktadır.Hayatımızın her safhasında bildiğimiz nice
bilgileri zamanla kaybedebilmekteyiz.Diğer bir ifade ile oksitlenme
sadece metallerde değil,insanın fikrinin emeğinde de
olmaktadır.Yüce Allah en iyi tanıdığı insanlara “Öğüt
ver,doğrusu,öğüt inananlara fayda verir.1
ayetiyle insanlara davetin gerekliliği vurgulanmaktadır.Gerçekten
de yaratılışı gereği insan,her daraldığında ilahi mesajlarla
ruhu canlanmakta gönül huzuru bulmaktadır.Kuruyan gönlünü ilahi
yağmurlarla sulamaktadır.Önyargılı olan ve Allah’ın rahmet ve
davetine kapalı olanlar ise tarihte olduğu gibi günümüzde de
gerçeklere gönüllerini kapayıp,tebliğ elçilerine sırtlarını
dönmektedirler.Ancak kazananlar,hakka gönül verenler,kaybedenler
kulaklarını tıkayıp gözlerini kapayanlar olacaklardır.
Sevgili kardeşlerim!
İslam dini bütün
fertlere,hakkı anlatma ve bu uğurda çalışma hususunda sorumluluk
yüklemiştir.”Siz insanlar arası çıkarılmış hayırlı bir
ümmetsiniz.İyiliği emreder kötülükten sakındırırsınız.”2
ayeti her bir müminin bildiklerini insanlara anlatmasını ve
paylaşmasını vurgulamaktadır.Her sözü insanlığa güzellik
saçan peygamberimiz(a.s)da;”Sizden kim bir kötülük görürse
şayet gücü yetiyorsa onu eliyle değiştirsin.Buna gücü
yetmiyorsa diliyle o kötülüğü değiştirsin.Eğer buna da gücü
yetmiyorsa o zaman kalbiyle buğzetsin.İmanın gereği olan en alt
sorumluluk anlayışı budur.3”Bu
hadisi şerife göre her bir mümin kendi iç dünyasından çevreye
doğru başta nefsine olmak üzere ailesine, akrabalarına
,komşularına herkese doğruları anlatacak bunun sonucu da
kötülükler zemin bulmayacak ve kökü kuruyacaktır.Bu görev
yapılmadığında ise,toplumun bütünü oluşacak olumsuzluklardan
etkileneceklerdir.Diğer yandan sevgili peygamberimiz (a.s) da
konuyla ilgili şöyle buyurmaktadır:”Nefsim kudret elinde olan
Allah’a yemin ederim ki ya iyiliği emreder ve kötülükten
sakındırırsınız.Yahutta Allah size genel bir sıkıntı
verir.Sonra kurtulmak için Allah’a yalvarırsınız da duanız
kabul edilmez.”4
Sevgili müminler!
Tarihte insanlık
peygamberlere ne kadar muhtaç idiyse, günümüzde de insanlar,islam
emir ve yasaklarını güzellikle anlatan gönül erlerine
muhtaçtır.Bütün varlıkları Allah namına seven
Yunuslar,kapısını gönlünü herkese açan Mevlanalar gibi kalbi
ve dili birbiriyle paralel dava insanları bir millet için en güzel
sermayedir.
Sözlerimi bir ayet
mealiyle bitiriyorum:”Ey! Muhammed Rabbinin yoluna hikmet ve güzel
öğütle çağır.Onlarla en güzel şekilde mücadele et.Doğrusu
Rabbin kendi yolundan sapanları daha iyi bilir.”5
“Allah’a davetten
daha güzel söz var mıdır?”6
1
Zariyat,55
2
Ali İmran,3/110
3
Tirmizi,”Fiten”,11
4
Tirmizi,”Fiten”,9
5
Nahl,16/25
6
Fussilet,41/33