MÜSLÜMAN BAŞKALARINA
İYİLİK DÜŞÜNÜR
Sevgili Müminler!
Toplumların huzuru;
onların maddi ve manevi yükselmesinde en önemli faktördür.
Toplumsal barışı bireyler arasında kuranlar, kalkınmalarını ve
gelişmelerini sağlamışlardır. Kendi aralarında çekişenler,
didişenler ise bırakın yükselip büyümeyi yok olup
gitmişlerdir.İşte yüce dinimiz İslam önce Allah’a sonra bütün
mahlukata karşı görevinin bilincinde olan,ahlaklı fertler
geliştirmek suretiyle huzurlu bir toplumun oluşmasını
hedeflemektedir.Kuran-ı Kerim birbirini sevip gözeten,din
kardeşinin hayır ve iyiliğini düşünen,yeri geldiğinde
kardeşini kendine tercih eden, insanları örnek
göstermektedir.Sevgili peygamberimiz (a.s)’da “Sizden herhangi
biriniz kendisi için arzu ettiğini kardeşi içinde istemedikçe
gerçek manada iman etmiş olamaz.”1
Buyurarak bu konuda en güzel ölçüyü ortaya koymuştur.
Kalbinde Allah rızası
ve sevgisi olan müminler,birbirlerinin kardeşi oldukları
düşüncesiyle,kin,nefret ve öfkeden sakınmaya
çalışacaklardır.Bunların yerine
sevgi,saygı,dürüstlük,yardımseverlik ve fedakarlık gibi en
güzel hasletlere sahip olacaklardır.Bu en güzel hasletlere sahip
olan müminler hal ve tavırlarında olduğu gibi dualarında
da,kardeşlerini hatırlayacaktır.Böylece hem söz hem de
uygulamada,birbirleriyle kenetlenen yek vücut insanlar ortaya
çıkacaktır.
Sevgili müminler!
Söz ve uygulamada
din kardeşinin hayır ve iyiliğini düşünen müminin bu güzel
duygularını davranışlarına da yansıtmasını yüce Allah şöyle
emretmektedir.”Allah sana nasıl iyilik ve ihsanda bulunduysa sen
de aynı şekilde insanlara iyilik yap”2Kuran’ın
bu güzel tavsiyesini nasıl yapacağını soran müslümanlara ise
peygamberimiz şöyle öğüt vermektedir.”Müslümanlara
rahatsızlık veren şeyleri yollardan kaldırın.”3Her
bir müminin her zaman iyilik yapmasını da yine peygamberimiz şöyle
açıklamaktadır:”Her müslümanın sadaka vermesi
gereklidir.”Şayet maddi olarak sadaka vermezse darda kalmış
birine yardım etmesini, şayet buna da gücü yetmezse sözleri ile
insanları iyiliğe teşvik etmesini, kötülükten alıkoymasını
tavsiye etmektedir.4
Bu konuda hayır ve güzellik saçan Müslüman, şu hiyerarşiyi
takip etmelidir. Mümkünse maddi yardım, değilse fiziki yardım, o
da değilse sözlü yardım, şayet bu da olmazsa son noktayı yine
peygamberimiz şöyle anlatmaktadırlar:”Yüzüne tebessümle
bakmak bile olsa, mümin kardeşine yapacağın hiçbir hayır ve
iyiliği küçük görüp terk etme”5
Sözlerimi tarihte
bir benzeri görülmeyen ensarın muhacirlere yaptığı iyilik ve
hoş karşılamayı anlatan ayet mealiyle bitiriyorum:”Onlar
müminleri severler.Onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir
rahatsızlık duymazlar.Kendileri fakrı zaruret içinde olsalar
bile,onları kendilerine tercih ederler.Kim nefsinin cimliliğinden
hırsından korunursa,işte onlar kurtuluşa erenlerin ta
kendileridir.”6
1
Buhari,”İman”,7
2
Kasas,28/77
3
Müslim,”Bırr”,3
4
Buhari,”Zekat”,30
5
Müslim,”Bırr”,144
6Hasr,59/9