İMANIN FERT VE TOPLUM
ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
İman,Allah’ın
varlık ve birliğini,Hz.Muhammed(a.s)’ın peygamberliğini ve
O’nun getirdiği her şeyi kalb ile tasdik dil ile ikrar
etmektir.İman insanın iç dünyasında var olan berraklığın
bütün hayatı kuşatması ve bu sayede müminin gönül dünyasında
Yaratıcısına tarifi imkansız bir sevgiyle bağlanmasıdır.Allah’a
olan bu sevgi ve bağımlılık,kişiyi dar dünyasında olabilecek
fikir buhranlarından,kötü niyetlerden,ruhi dengesizliklerden
kurtarıp,onu dünya ve ebedi alem için büyük hesapların,ulvi
davaların, engin düşüncelerin insanı haline getirir.Bir diğer
ifadeyle iman insanı insan eder.Hakiki imanı elde eden,bütün
kainata meydan okurcasına kendinden emin ve güven içindedir.
İmanda muazzam bir
sevda vardır.Sevgiliye ulaştıran bu sevda yolunda insan bir çok
çile ve sıkıntılarla karşılaşabilir.Mümin bunların yüce
Allah tarafından kendisine lütfedilmiş bir imtihan olduğunu bilip
ümitsizliğe kapılmadan, Eşrefzade Rumi’nin ifadesiyle “Hoştur
bana senden gelen.Yahıl’atü yahut kefen.Ya gonca gül yahut
diken. Lütfünde hoş kahrında hoş.”teslimiyetini
vermektedir.Böylece insan, “secde et,yaklaş”1Allah’ın
emri gereği,daha gönülden secde etmeye ve dua etmeye ehil hale
gelir.
Böylesine Rabbine
bağlı insanın konuşması hikmet, sukutu tefekkür,çalışması
ibadet,bakışı feraset,hayatı temiz ve saygı içindedir.Böyle
insanların olduğu toplumlarda ise,dostluklar vefalı,arkadaşlıklar
içten ve çıkarsız,yüzler tebessümlü,dertler
paylaşılmış,sevinçler ve güzellik beraberce yaşanan bir
haldedir.Simalarda secdenin nurlu izleri,Allah için birbirini seven,
birbirine gönül açan, dertleşen,kenetlenmiş,yekvücuttur.İçindeki
sevgi o kadar engin ve büyüktür ki, “Yaratanı severiz
yaratandan ötürü” mısralarını,Yunus’un dilinden kainata
ilan edilir.
İmanın sonsuz haz
ve lezzetini ruhunda duyan mümin,fani olan dünyadan çıkarken de
Mevlana’nın dediği gibi “Benim bu gecem şeb-i arustur (Düğün
gecesi) deyip,ölümü matem değil sevgiliye kavuşma
diyebilir.Böylece bütün insanların her hatırladığında
titrediği ölüm,sıkıntılardan,üzüntülerden kurtulma,bir yer
değiştirme,yeni bir hayat başlangıcı olarak görülür.Ölüme
yaklaşırken de “Nerede benim için birbirini sevenler
gelsinler,arşımın gölgesinden başka hiçbir gölgenin
bulunmadığı bugün onları gölgelendireyim.”2
çağrısıyla ahiret hayatını bahar havası olarak teneffüs
ederler.
Sevgili müminler!
İmanı ruhunda
yerleştiren,onunla yaşayan fertlerin içinde huzur ve güven
vardır.Böyle ailelerin yaşantıları cennetten bir köşedir.Bu
tür toplumlarda sevgi ve saygı vardır.Her türlü haklar
korununmuş, haddi aşma asla yoktur.İnsanlar birbirinin
dostu,birbirinin yardımcısı birbirinin koruyucusudur.Ahlaksızlığın
hiçbir türü,iman kalesiyle korunan bu güzel insanların içine
giremez.
Sözlerimi Allah’ın
Kitabı’ndan bir ayet mealiyle bitiriyorum:”İnsanlar arasında
Allah’ı bırakıp da ona ortak koşanlar vardır.Onları Allah’ı
severcesine severler.Müminlerin Allah’a olan sevgisi ise daha
güçlüdür.”3
Ne mutlu imanla
yaşayabilenlere!
1
Alak,96/19
2
Müslim,”Birr”,37
3
Bakara,2,/165