Aralık 09, 2012

İNSANIN KENDİNİ ÖZGÜRLEŞTİRMESİ


İNSANIN KENDİNİ ÖZGÜRLEŞTİRMESİ

Muhterem Müslümanlar!
Yüce Allah diğer varlıklardan farklı olarak biz insanlara akıl vermiştir.Bu verilen güzel hasletin sonucu olarak bazı sorumluluklar da yüklenmiştir.Bunların başında da iyi bir insan ve iyi bir müslüman olma bilinci gelmektedir.İnsanlığımızın ve müslümanlığımızın da bir ölçüsü olan bu sorumluluk yaşadığımız sürece bizimle birliktedir.Başka bir ifadeyle iki yoldan birini tercih etmekle karşı karşıyayız.Çağlar boyu değişik adlarla anılan bu yollara,iman-küfür,hak-batıl,hayır-şer,iyilik-kötülük gibi adlar verilmiştir.Konuyla ilgili olarak Kuran-ı Kerimde şöyle buyurulur: “Biz o insana iki yol gösterdik.”1 “Şüphesiz biz insana doğru yolu gösterdik.Artık o isterse şükreder.İsterse nankörlük.(Sorumluluk kendisinindir.)” 2
Akıl sahibi ve kendisine iki yol gösterilen insan tercih yapma hususunda yalnız değildir.Aksine O, gönderdiği peygamberleri ve kutsal kitapları ile hangi yolun doğru hangi yolun yanlış olduğunu açık açık anlatmıştır.Konuyla ilgili Yüce Allah şöyle buyururlar: “Bu din, senin Rabb’inin dosdoğru yoludur.Biz öğüt alacak bir topluluk için ayetleri geniş olarak açıkladık.”3
Değerli Müminler!
İslam kaynakları nefsinin arzusu doğrultusunda yaşayan insanları köleye benzetirler.Aksine nefsinin azgınlığına karşı koyan,Allah’ın emirlerine uyan,başka bir ifadeyle inkara karşı imanı,zulme karşı adaleti,yalana karşı dürüstlüğü,benciliği karşı özveriyi,seçebilen insanı gerçek anlamda özgür saymışlardır.Kuran-ı Kerim nefsinin arzularına mutlak itaat eden insanın gerçek tanrısının nefsi olduğunu belirtir.4 Peygamberimiz (a.s)’da, “Nefsiyle hesaplaşan insan gerçek mücahittir.”5 buyurmuşlardır.
Tarihten günümüze sıkıntıların,vahşetin,zulmün olduğu yerde nefis merkezli icraatlar vardır.Bu tür insan modellerinde saygı,sevgi,hoşgörü,tebessüm kesinlikle yoktur.Var görünenlerde gerçekçi değildir.Sadece vitrin için göstermelik işler yaparlar.Gerçekte ise hep kendileri ve hevaları devrededir.Günümüzde savaşların,gözyaşlarının,haksızlıkların kaynağı da nefis merkezlidir.Öyleyse bencilliğimizi yenip,paylaşmayı, sevmeyi,sevilmeyi,saygı duymayı ilke edinmeliyiz.Nefsimizin esaretinden kurtulup kutsal ve insani değerlerin güzellikleriyle süslenmeliyiz.
Sevgili Kardeşlerim!
21.yüzyılın modern insanı da nefsini ve arzularını putlaştırmıştır.Böylesi insan için daha iyi yemek,giymek,cinsel arzularını tatmin etmek ana hedeftir.Bu gayeye ulaşmak için gerektiğinde her yol meşrudur.Oysaki bu düşünce insanları felakete sürüklemektedir.Bundan kurtulmanın yolu da bütün kainattaki her varlığa şefkat ve merhamet göstermektir.Onlara asla zarar vermemektir.Onlarla gerektiğinde ilgilenmektir.Böylece dünya çapında ahlaki bir güzellik oluşup,insanlar kardeşçe yaşayabilecektir.
Sözlerimi Mehmet Akif’in mısralarıyla bitiriyorum: “Ne irfandır veren ahlaka yükseklik ne vicdandır. Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır.”


1 Beled,90/10
2 İnsan,76/3
3 Enam,6/126
4 Furkan,25/3
5 Müsned,VI,20-22.