İNSANA VE VARLIKLARA
SAYGI DUYMA
Sevgili Müminler!
Sosyal hayat yaşayan
insanların aralarında terettüp eden bazı sorumluluklar vardır.Bu
sorumluluklara duyarlı olma her bir insanın asli görevidir.Hak
denilince,insanla insan,insanla diğer varlıklar arasında uyulması
gereken asgari müşterekler bütünü akla gelir.Sözkonusu bu
değerlere uyulduğunda insanlar mutlu,dünyada da huzurlu
olacaktır.Nitekim günümüzde fertlerden devletlere kadar var olan
bütün problemlerin başında,başkalarına saygı duymama anlayışı
vardır.Bu yüzdendir ki islam; ırk,cinsiyet,inanç ayrımı
yapmaksızın bütün insanların haklarını kutsal kabul
etmiş,bunları ihlal edenlere karşı müeyyideler getirmiştir.
İnsanların en başta
gelen hakkı yaşamadır.İnsanın yaşamasını sağlayan
kutsanmış,onun hayatına haksız yere son veren ise şiddetle
kınanarak şöyle buyurulmuştur:”Kim haksız yere bir cana
kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibidir.Her kim de bir
insanı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur.”1Diğer
taraftan insanın hayatına son vermek büyük günah sayılarak
öldürenin ebedi olarak cehennemde kalacağı
vurgulanmıştır.2Böylece
insanın hayatına her halükarda saygı duyulması,islamın önemle
üzerinde durduğu konulardan olmuştur.
İnsanın yaşamasının
yanında bir çok soyut ve somut hakları da vardır.Onun itibarına
saygı duyma.Kırıcı söz söylememe.Kusurlarını yüzünü
vurmama.Arakasından konuşmama bunların başlıcalarıdır.
Sevgili müminler!
İnsanların şeref
ve haysiyetini koruyan islam,bu amaçla bazı yasaklar
getirmiştir.Cana kıyma,zina etme,insanların namus ve şerefine
saygı duymama,aldatma,borçunu zamanında ödememe,yetim hakkı
yeme,yaralama yapılmaması gereken yasaklardandır.Diğer yandan
bütün insanları etkileyen trafik kurallarına uymama,kamunun
malına zarar verme,çevreyi kirletme,vergi vermeme de başkalarının
haklarını ihlaldir.İnsanları rahatsız eden her türlü olumsuz
davranıştan kaçınmak bir müminin asli görevi
olmalıdır.İnsanların dışında hayvanlara da sevgiyle
davranma,eziyet etmeme temel ilkemiz olmalıdır.
Dünya da huzurlu ve
itibarlı bir insan olarak yaşamak, bütün sırlarının insana
gösterileceği hesap gününde mahcup olmamak istiyorsak kul
haklarına duyarlı olalım.İnsanların yanında bütün varlıklara
sevgi ve saygı duyalım.Kul hakkıyla Allah’ın huzuruna çıkmaktan
sakınalım.Kul hakkını sahibi affetmedikçe Allah’ında
affetmeyeceğini bilelim.Bütün hayatımızı sürdürürken
Rasulullah (a.s.)’ın şu hadisini kendimize rehber edinelim.O
şöyle buyruyordu:”Kişi namaz,oruç,zekat gibi ibadetlerini eda
etmiş olarak Allah’ın huzuruna gelir.Bununla beraber insanlara
hakaret etmiş,öldürmüş,malını çalmış,iftira etmiştir.Bunun
karşısında ibadetlerinden ettiği sevaplar kendisinden alınarak
hak sahiplerine verilir.Eğer ibadetlerinin sevabı kul haklarına
yetmezse,hak sahiplerinin günahlarından da alınıp onun
günahlarına eklenir.Böylece sevapları gitmiş,günahları
artmış,sonuçta iflas etmiş olarak cehenneme gönderilir.”3
Ne mutlu her şeye
sevgi ve saygıyla davranabilenlere!
1
Maide,5/32
2
Nisa,4/94
3
Müslim,”Birr”,59-60