İSRAF
VE TÜKETİM ANLAYIŞI
Muhterem
Müslümanlar!
Meşru
sınırlar içerisinde elde edilen her şey, aynı ölçülerle
tüketilmelidir.Bu durum,dinimizin insanlara tavsiye ettiği önemli
bir prensiptir.Müslüman helal malından Allah’ın ve
peygamberimizin koyduğu kurallar doğrultusunda tüketim yapan
insandır.Kuran-ı Kerimin yüce ifadesiyle: “Gereksiz yere de
saçıp savurma.Zira böylesine saçıp savuranlar şeytanların
dostlarıdır.”1
Görüldüğü gibi sorumsuzca Allah’ın nimetlerini harcayanlar
kınanmakta ve bu fiilleri tasvip olunmamaktadır.
İnsanlar,
hayatlarında otokontrol anlayışıyla varlıklarını
sürdürmelidirler.Böylece kişi iç barışını sağladığı gibi
diğer varlıklara karşı da şefkatle muamele edecektir.Çünkü
kendini yaratan Allah’ın sürekli kendini gözettiğini,her
fiilinden sorumlu tuttuğunun bilincindedir.
Tarihte
yok olan milletlerin,ortadan kalkma sebepleri arasında ölçüsüz
yaşam, önemli bir etkiye sahiptir.Aynı şekilde günümüzde de
tüketim çılgınlığıyla gününü gün eden sanayileşmiş bazı
ülke insanları,öz benliklerini kaybetmekte,asli değerleriyle
çelişmektedir.21.yüzyılın en büyük kabuslarından biri
de,insanların tatminsizliği ve sınırsız tüketim anlayışlarıdır.
Oysa ki; “Şımarıklık içinde yaşayan nice milletler yok
olmuşlardır.”2
Aziz
Müslümanlar!
Cenabı
Hakk’ın Hakim ismi kainattaki hiçbir şeyde israfın olmadığını
göstermektedir.Aksi halde dünyamızın sınırlı kaynakları, bu
kadar canlıya, milyonlarca yıl değil kısa zamanda
tükenirdi.Vücudumuzdaki organların birbirleriyle ilişkilerinde
bütün tabiat olaylarında,canlılar arası ilişkilerde hep ölçü
korunmuştur.Her canlı kendi ihtiyacı kadar
rızıklandırılmakta,insanlığın el sürmediği her yer ve her
şey de, sistem çok güzel çalışmaktadır.
Müslümanın
her işi hayırla donanımlıdır.O daima itidal üzere
yaşamakta,ölçüsüzlüğe değer vermemektedir.Resul-i Ekrem (a.s)
Konuyla ilgili şöyle buyurmaktadır: “Yiyiniz,tasadduk
ediniz,giyiniz.Fakat bunları yaparken israfa ve büyüklenmeye
yönelmeyiniz.”3
Görüldüğü gibi,insanların zaruri işlerinde olduğu gibi
infakta da israfa düşmemeleri istenmektedir.
İsraf
bütün canlılara saygısızlıktır.Diğer varlıkların ve
insanların haklarına tecavüzdür.Çünkü kainat ve içerisinde
yaşadığımız gezegen sadece bize ait değildir.Her bir insanın
ve canlının hakları vardır.Dolayısıyla mutlak manada mülk
sahibi Allah’tır.Peygamberimiz (a.s) akarsudan abdest alırken
dahi israf edilmemesini öğütlerken 4
diğer varlıkların hukukunu da göz önüne almayı anlatmışlardır.
Aziz
Cemaat!
İsrafı
önleyici ve tüketimde dengeli oluşu sağlayan en etkili unsur
insandır.Hayatın sadece dünyadan ibaret olduğunu sanan kişi
sınırsız bir tüketicidir.Manevi değerlerin zayıfladığı
batılı toplumlarda “sürekli tüket ve ihtiyaç oluştur.”
Düşüncesi insanları tüketim makinesi haline getirmiştir.Bunun
sonucu olarak çevre kirlenmiş,insanlar arasında gelir dağılımı
açılmıştır.Oysaki müslüman, ihtiyacı olanı alır ve
ailesiyle beraber harcar.Hayatın sürekliliğine inandığı için
bu dünyada elde edemediği nice güzelliklere cennetle ulaşacağını
düşünüp mutlu olur.Böylece dünyada ve ahirette huzurludur.
Hayatımızı
planlı ve programlı geçirelim.Attığımız her
adımı,alıp-verdiğimiz her soluğu yerli yerinde
kullanalım.İsrafın yaratılış kanunlarına muhalefet olduğunu
unutmayalım.yemede,içmede,çalışmada,harcamada her sahada dengeli
olalım.Unutmayalım ki bu dünya zevklerin tatmin olduğu yer
değil,ahireti kazanmaya vesiledir.Sözlerimi müminin hayat
anlayışını anlatan bir ayet mealiyle bitiriyorum: “(O kullar)
harcadıklarında ne israf ne de cimrilik ederler.İkisi arasında
orta bir yol tutarlar.”5
1
İsra,17/26-27
2
Kasas,28/58
3
Nesai, “Zekat”,66.
4
İbn Mace, “Taharet”,48.
5
Furkan,25/67