Aralık 09, 2012

İSLAM MEDENİYETİ


İSLAM MEDENİYETİ

Muhterem Müslümanlar!
İnsanlık,başlangıçtan günümüze sayıları parmakla gösterilebilecek birkaç medeniyet inşa etmiştir.Bunların birçoğu tarihe gömülürken,günümüzde varlığını sürdüren batı medeniyeti ve islam medeniyeti vardır.Batı medeniyeti birkaç yüzyıllık geçmişe sahip iken,islam medeniyeti 15 asırlık köklü bir maziye sahiptir. Böylesine köklü ve insanlığın her kesimine huzur saçan islam medeniyetinin ana karakteristik özelliklerini şöylece sıralamak mümkündür:
İslam medeniyeti,ilim ve irfanla insanların gönlüne de nüfuz eder.O’nun mensupları sadece dünyevi hazlarla yaşayan,günübirlik arzularını tatmin peşinde koşan tek düze insanlar değildir.Bilakis ufuklar ötesinde,sonsuzluk yolcusu olduklarının idrakiyle dünyayı şekillendirenlerdir.Konuyla ilgili Yüce Allah şöyle buyururlar: “Yeryüzünü size boyun eğdiren O’dur.Öyleyse yerin sırtlarında dolaşın,Allah’ın verdiği rızktan yiyin.Sonunda dönüşünüz O’nadır.”1
İslam medeniyeti temelinde,bütün kainat Allah’ın bir fuarı anlayışı vardır.Dolayısıyla her bir varlığın yaratıcısı,yaşatıcısı öldüreni Yüce Allah’tır.Bu yüzdendir ki varlıkları O’nun parçası gören müslümanlar onlara kesinlikle kötü gözle bakmazlar.Onları Allah namına severler.Allah rızası için onlarla barışık olurlar.Bütün varlıklara sevgi ve saygıyla davranırlar.Gerçek sahibin kendileri değil,Allah olduğunu bilirler.Kuran-ı Kerim bu konuya işaretle şöyle buyurur: “Ey Muhammed,de ki:Mülkün gerçek sahibi olan Allah’ım!Sen mülkü dilediğine verirsin.Dilediğinden de geri alırsın.Dilediğini yüceltir.Dilediğini de alçaltırsın.Her türlü iyilik senin elindedir.Gerçekten sen her şeye kadirsin.”2
İslam medeniyet anlayışı dünya hayatını haz ve egemenlik değil,sorumluluk ve imtihan alanı olarak değerlendirir.Bu anlayış gereğince insanlara vahyin ışığında yol gösterilir.Bu duygu sayesinde müslümanlar,tarih boyunca,madde ile manayı,bilgi ile duyguyu,ferdin özel çıkarlarıyla,kamu yararını dengeleye bilmişlerdir.Bu denge sayesinde fertler ne zarar görür ne de zarar verirler.
İslam medeniyeti gelişmeyi ve yükselmeyi, sadece üretim verimlilik tüketim gibi maddi sınırların içine hapsetmez.Bilakis medeniyetin gelişmesinde inanç,duygu,ahlak ve estetik boyutu,aile yapısı,kültürel ve sosyal bünyenin güçlenmesini de dikkate alarak,hayatı dünyadan ahirete uzanan bütüncül bir süreç olarak değerlendirir.İlim,sanat,edebiyat,mimari ve diğer alanlarda kendilerine özgü bir tarz oluşturmalarını sağlayan bu bütüncül medeniyet anlayışı,islam toplumlarını bütün insanlığa hayır getiren bir medeniyet hamlesinin öncüleri yapmıştır.Bu anlayışta ,doyumsuz zevklerin esiri olan ne pahasına olursa olsun kazan düşüncesi yoktur.Helal daire size yeterlidir,haram yollar dikenli ve sıkıntılıdır. “Haram iş yapan dünyada da ahirette de zarardadır.” düşüncesi bu medeniyetin en belirgin özelliklerindendir.
Aziz Müminler!
Günümüz batı medeniyeti insanı ekonomik bir varlık olarak algılar.Oysaki varlıkların en üstünü,yeryüzünün halifesi sadece ekonomik bir nesne değildir;onun üretkenliğinin ötesinde keşfedilmeyen birçok özelliği vardır.Üstelik insan sadece tüketmekle,tasarrufla mutlu olabilecek varlık değildir.İnsanlık tarih boyunca sivil toplum kuruluşlarıyla,maddi ilerlemeyi gerçekleştiren,hem de insanları manevi bakımdan doyuran bu medeniyet damarından beslenebildiği takdirde çağımızın sorunlarına kalıcı çözümler bulabilir.Aksi takdirde,batı medeniyeti tüketim çılgını haline getirdiği insanların devasa sorunları karşısında çaresiz kalabilir.İntihar oranlarının yükselmesi,insanların strese, asrın hastalığı nitelendirmesi bunun en güzel göstergesi değil midir?
Sözlerimi Yüce Allah’ın bir ayetiyle bitiriyorum: “Biliniz ki,kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.”3


1 Mülk,67/15
2 Al-i İmran,3/25
3 Rad,13/28