SABIR
Muhterem müminler!
Bin bir türlü
sıkıntıların var olduğu,her gün yepyeni sürprizlerin çıka
geldiği bir dünyada yaşamaktayız.Zaman zaman yeryüzünün dar
geldiği,yaşamanın görünüş itibariyle anlamsız olduğu bir
hayat sürmekteyiz.Bu gerçeğe işaret eden yüce Allah “Muhakkak
ki biz insanı,meşakkat imtihan ve çile yüklü bir hayatla
gönderdik.”1
buyurmaktadır.Hayatın her safhasında,insanın bir yönüyle
sıkıntıya maruz kalabileceği ve bununda kaçınılmaz olduğu da
şöyle anlatılır.”Andolsun ki sizi
korkuyla,açlıkla,fakirlikle,nefsinizle imtihan edeceğiz.Bütün
bunları sabırla karşılaya bilenleri müjdele”2
Sevgili müminler!
Sabır,insanın
dünyada başına gelen derin acılar,gönlünü daraltan
sıkıntılar,beklemediği kaza ve belalar karşısında yegane
sığındığı güvenli limandır.Mümin, sabrederek sonsuz bir
hayata namzet olduğunu,Allah’a yöneldiğini bütün facia ve
sıkıntıların uzun yolculukta ayak sürçmesinden ibaret olduğunun
idrakiyle yaşayandır.Bu idrak ve inançla yaşamanında ibadet
olduğuna inanandır.Onun ruh dünyasında;önce teslimiyet, sonra da
tevekkül iki önemli basamaktır.İnançsız insanların ölüm ve
musibet anlarında isyan sözleri,kaderi inkara yönelik ifadeleri
bir gerçek iken,gerçek mümin karşılaştığı tüm zorluklar
karşısında ebedler ülkesinin sonsuz yolculuğuna namzet
olduklarına “Biz Allahtan geldik ve yine O’na döneceğiz.”3
Diyerek yaşadığı tüm acıların üzerine sabır külü
serpendir.
Sabır insanın
karşılaştığı acılar karşısında dövünüp zamanla Allah’a
teslimiyeti değil, bilakis ilk anda metanetini korumasıdır.Nitekim
sevgili peygamberimiz (a.s), bir kabristandan geçerken,mezar başında
ağlayıp didinen yaşlı bir kadına rastlamış,sabretmesini ve
gerçek sabrın da belaların insanın başına geldiği ilk anda
gösterdiği sabır olduğunu ifade 4
etmişlerdir.
Değerli kardeşlerim!
Sabır insanın
öfkelendiğinde kendine sahip olması,yapılan kötülüklere
gerektiğinde iyilikle mukabele etmesi,şeytandan ve nefsinden gelen
kötü duyguları engelliyebilmesidir.Allah’a bağlılık ve ibadet
etmede ısrarlı olmasıdır.Başladığı bir iş ve projede
istikrarını koruyabilmesidir.Fevrilik ve başıboşluktan uzak
durmasıdır.Çünkü aşırılık ve başıboşluk insanları zarara
sürüklemektedir.Hayatın kırılmaları karşısında böylesi bir
tutum sergileyenler,bir diken batmasından en ağır hastalığa
kadar her şeyin günahlarının affına vesile olacağını5
bilmektedirler.
Başarıların
anahtarı,yükselmenin tılsımlı sırrı,başlangıcı acı sonu
çok tatlı olan güzel ahlakın en güzel hasleti hakkında,
sözlerimi Allah’ın buyruklarıyla bitiriyorum.”Onlar (müminler)
sabrettiklerinden dolayı cennetin en yüksek dereceleriyle
mükafatlandırılırlar.Orada esenlik dirlik dilekleriyle
karşılanırlar.”6
“Ancak sabredenlere sonsuz ecir vardır.”7
“Allah sabredenlerle beraberdir.”8
1
Beled,90/4
2
Bakara,20/155
3
Bakara,20/156
4
Buhari,”Canaiz”,32
5
Buhari,”Merda”1
6
Furkan,25/75
7
Zümer,39/10
8
Bakara,2/153