KANAAT (TÜKENMEZ
HAZİNE)
Muhterem Müminler!
Günbegün
zenginleşen insanlık bütün kazanımlarına rağmen,geçmişteki
hem cinslerine oranla daha mutsuzdur.Oysaki zenginleşen insanın
mutlu olması,ihtiyaçlarını temin ettiği için gönül huzuruyla
yaşaması gerekmez miydi?Durumun hiçte böyle olmadığı,günümüz
zengin toplumlarının ruh dünyalarına bakıldığında
görülebilmektedir.Nefislerinin esiri olan insanlar,elde
ettikleriyle yetinmemekte,daha fazlasını istemekte,bitmeyen
arzularına kavuşabilmek için sürekli arayış içinde
bulunmaktadırlar.
Şüphesiz Yüce
Allah kainatı sayısız nimetlerle donatmış bütün bunları
insanın emrine vermiştir.İnsana düşen bu nimetleri hoyratça ve
bencilce değil,ihtiyacı oranında kullanmasıdır.Ancak
materyalizmin gizli-açık etkisinde kalan günümüz insanı,hemen
her alanda öylesine bir doyumsuzluğa kapılmıştır ki,bütün
kaynakların kendi ipoteği altında olmasını
istemektedir.Açgözlülüğün toplumları etki altına
alması,değişik pozisyonlarla sunulan reklam programları,insanları
tehdit eder boyuta ulaşmıştır.Bunun sonucu olarak
hırsızlık,gasp,rüşvet,hile ve dolandırıcılık olağan hale
gelmektedir.Böylesine toplumsal problemlerin aşılmasında islam en
önemli kaynaktır.İslam bir taraftan zekat,sadaka,infak,birr gibi
kavramlarda anlamlarını bulan motivasyonlarla,bağlılarını
paylaşıma davet ederken,diğer taraftan da şükür,hamd,sabır ve
kanaatin önemine vurgu yaparak insanın imkanlarına razı olmasının
anlamlı bir zeminini oluşturur.
Muhterem Müslümanlar!
İslam ahlakının
önemli güzelliklerinden olan kanaat elindekinden hoşnut
olma,fazlasını istememe anlayışıdır.Bir başka ifadeyle,payına
düşene razı olma,azla yetinme,elindekine razı olma,başkalarının
elindekine göz dikmeme aşırı kazanma hırsından kurtulma
anlamlarına da gelmektedir.İslam kanaati teşvik edip,hırsla
yaşamayı yermiştir.Sevgili Peygamberimiz’in buyurduğu
şekliyle:“Kanaat tükenmeyen bir hazinedir.”1
Şüphesiz ki
kanaatkar olmak az çalışmak,dünyadan elini eteğini çekmek
anlamına gelmemektedir.Çünkü Kuran-ı Kerim’de Yüce Allah
şöyle buyururlar: “Yeryüzünü size boyun eğdiren O’dur.Şu
halde yerin omuzlarında (üzerinde) dolaşın.Ve Allah’ın (size
verdiği) rızktan yiyin.Dönüş ancak O’nadır.”2
Diğer taraftan müslümanın tatili olmayacağını anlatan bir
başka ayette de şöyle buyurulur:“Namaz kılınınca artık
yeryüzüne dağılın.Allah’ın lütfunden isteyin.Allah’ı çok
zikredin ki, kurtuluşa eresiniz.”3
Bu ayetler ve islamın diğer emirlerine göre kanaat;kişi çalışıp
çabaladıktan sonra Rezzak olan Yüce Allah’ın takdirine razı
olmasıdır.Bu teslimiyet;insana huzur vermekte,hasetten
korumakta,ruhen mutlu etmektedir.Çünkü insan gerçekten çok
hırslı,doyumsuz bir varlıktır.O’nu frenleyen bir unsur
olmadığında,birçok sıkıntılar doğabilir.Yakın tarihimizde
Bolşevik ihtilali,ve bu ihtilal sonucu (1917-1990 yılları
arasında) milyonlarca insan,kanaatsizlik ve hırs sonucu
öldürülmüştür.Sevgili peygamberimiz ne güzel
buyururlar:“İnsanoğlunun bir vadi dolusu altını olsa,bir vadi
daha ister.Onun ağzını topraktan başka bir şey doldurmaz.”4
Sevgili Kardeşlerim!
Hepimizin sayılı
bir ömrü vardır.Böylesine kısacık bir zaman dilimini var oluş
gayemizden uzak,servet biriktirme,şöhret kazanma sevdasıyla israf
etmemeliyiz.Allah’ın bize lütfettiği her ana şükrederek O’nun
rızasını kazanmaya çalışmalıyız.Elimizdeki nimetlere dünyada
birçok insanın sahip olmadığını
bilmeliyiz.Servetin,makamın,şöhretin azgınlaştırdığı insan
değil,vakarın,tevazünün,sevginin,saygının,şefkatin şükrün
yücelttiği insan olmalıyız.Bu hususta kanaat,bizim tükenmeyen
hazinemiz olsun.
1
Keşfül-Hafa;II/51
2
Mülk,67/15
3
Cuma,62/10
4
Buhari,Rikak,10