Aralık 06, 2012

ÇEKEMEMEZLİK


ÇEKEMEMEZLİK

Sevgili Kardeşlerim!
İnsanlar arasında güzel ilişkileri zedeleyen bazı kötü anlayışlar vardır.Bu kötülükler yüzünden çoğunlukla kişilerin aralarına onarılması zor olan uçurumlar oluşmaktadır.Bu uçurumları önlemek huzur dini islamın ana gayelerindendir.
İnsanların sevgi bağını zedeleyen ahlak dışı davranışlardan biri de çekememezlik duygusudur.Bu duygunun insanların arasını nedenli tahrip ettiğini sevgili peygamberimiz (a.s.) şöyle anlatırlar:”Bir kulun kalbinde imanla haset bir arada bulunmaz.”1”Ateşin odunu yakıp bitirmesi gibi,hasette iyilikleri mahveder.”2Gerçektende insanlar arasında en büyük sosyal problemlerin kaynağı bu ahlaki zafiyettir.Kardeşliği,sevgiyi,saygıyı,hoşgörüyü,birliği,beraberliği hedefleyen bir dinin mensuplarının bu kötü ahlaka sahip olmaları düşünülemez.Çünkü imanın olduğu yerde çekememezlik olamaz.
Müslümanları “Kenetlenmiş binalara” benzeten Kuran’ın yanında sevgili peygamberimiz (a.s.) de şöyle buyururlar:”Dedikodu yapmayın,başkalarının kusurlarını araştırmayın.Birbirinize haset etmeyin.Birbirinizle insani ilişkileri kesmeyin.Kin gütmeyin. Ey Allah’ın kulları kardeş olun.”3
Aziz Kardeşlerim!
Çekememezlik duygusunu güdenler sürekli ruhi sıkıntıdadırlar.Onların içinde sönmeyen bir ateş sürekli yanmaktadır.Başkalarının varlığı,bu alevi daha da palazlamaktadır.Dolayısıyla bu duyguya sahip insanların bir şey kazanması,üretmesi,pazarlaması mümkün değildir.Enerjileri içe dönük olarak kendi kendilerini yiyip bitirir.Böylece güzelim zamanlar kısır döngülerle geçip giderler.Diğer taraftan bu duyguya sahip insanlar,kaderi kabullenmeyen,Allah’ın taksimatına razı olmayan başkaldıran varlıklardır.Bütün bu olumsuzluklar sonucu günahkar olan bu insanlardan ”Allah’a sığınılması öğütlenmektedir.”4
Mümin kimseye zarar vermeyen,herkese iyilik düşünen,herkese hüsnü zan eden insandır.Onun hayatını şekillendiren ayetlerde şöyle buyurulur:”İyilik ve haramlardan kaçınmada, yardımlaşın.Günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın.”5Dayanışmayı,yardımlaşmayı,kötülüklerden sakınmayı öğütleyen bir dinin mensupları nasıl kardeşinin malının yok olmasını isteyebilir?Kendisinin yoksa birilerinin varlığı onu nasıl rahatsız edebilir?
Allah’ın verdiği her nimete şükredilmeli:Onun rahmetinin ve hazinesinin çok geniş olduğu unutulmamalı.”Dilediğine dilediği kadar verebildiği,dilediğinden dilediği anda alabildiği ve mutlak gücün Allah’da olduğu”6 unutulmamalıdır.Nimetlerin çalışmanın yanında Allah’ın lütfu olduğu da bilinmelidir.Çok çalışanın çok kazanacağı,az çalışanın az kazanacağının mutlak bir kural olduğu doğru değildir.Kanaatkar olunmalı.Tevekkül edilmeli.Allah’ın taksimatına rıza gösterilmeli.Onun almasının da vermesinin de bir hikmeti olduğu unutulmamalıdır.Sözlerimi Akif’in bir mısrasıyla bitiriyorum: "Allah’a dayan,saye sarıl.Hikmete ram ol.Yol varsa budur.Bilmiyorum başka çıkar yol."

1 Mesai,”Cihad” 5
2 Ebu Davud,”Edep” 57
3 Müslim,”Birr” 24,28
4Felak,113/5
5Maide,5/2
6 Ali İmran,3/26