SAHABEYE
KARŞI GÖREVLERİMİZ
Sevgili
Müslümanlar!
Yaşadığı
dönemde Peygamber Efendimizi gören ve O’nun getirdiklerine iman
eden kişilere sahâbî denir.Çoğulu ashâptır.Rasulullah’ın
arkadaşları dostları demektir.
Peygamberimizin
sohbet halkasında toplanan bu güzel insanlar vahyin indirilişine
bizzat şahit olmuş ve islamın inceliklerini O’ndan
öğrenmişlerdir.Samimiyetle uygulamayı kendilerinde sentez yapan
sahâbiler,kendilerinden sonra gelenlere örnek olmuşlardır.
Saadet
asrının hizmet kahramanı olan ashâb-ı kirâm,Allah’ın
razısını kazanmak için
mallarını,mülklerini,canlarını,cananlarını,her şeylerini
Allah’ın yolunda terk edebilmişlerdir.Nitekim hicret esnasında
hiç bir şey olmadan gitmişlerdir.Bu gidiş,kutsal davalarını
yayma ve yaşama işlemidir.Onların bu fedakarlıklarını Yüce
Allah överek şöyle buyurmuşlardır:”Muhacir ve ensârdan ilkler
ve önde gidenler ve bir de iyilikte onlara tâbi olanlar var
ya,Allah onlardan razı,onlarda Allah’tan razıdırlar.”1
Değerli
Kardeşlerim!
Ashâb-ı
kirâm islamın yayılışının en zor günlerinde sarsılmadan
kenetlenmişlerdir.Açlık,susuzluk,ölüm korkusu vs. zorlukların
hiç biri onlara geri adım attıramamıştır.İyi günlerde-zor
günlerde Rasulullah’ın etrafından ayrılmamışlardır.İslam
davasında yok olmayı şiar edinen ashab,önderleri Peygamberimiz
(a.s.)’a “Anam-babam sana feda olsun Yâ Rasulullâh”diyerek
O’nunla her zaman beraber olduklarını ifade etmişlerdir.
Sahabe,aldıkları
yüksek ahlak ve manevi eğitimle gerçek hayatın ahiret olduğuna
inanmışlardır.Dolayısıyla dünyaya değer vermekle beraber asıl
hayatın ölüm sonrası olduğunun idrakıyla yaşamışlardır.Her
insan toplulukları gibi onların da aralarında anlaşmazlıklar
olmuştur.Ancak bunun sebebi dünyevi menfaat değil,Allah rızasını
kazanma inceliğidir.Onların iç dünyasını en iyi bilen,tanıyan
Rasulullâh (a.s.) şöyle buyurmuşlardır:”Ashabım hakkında
Allah’tan korkun.Onlara kötü söz söylemekten sakının.Onları
benden hedef seçmeyin.Onları seven beni sevmiş,buğzeden bana
buğzetmiş olur.Onlara eziyet veren bana eziyet etmiş,bana eziyet
veren Allah’a karşı gelmiş olur.2
Sevgili
müminler!
Peygamberimiz
(a.s.) bir çok hadîs-i şeriflerinde ashâb-ı kirâmın faziletini
anlatarak şöyle buyurmuşlardır:”Ashâbıma kötü söz
söylemeyin.Allah’a yemin olsun ki sizden birinizin Uhud Dağı
kadar altını olsada tamamını Allah yolunda infak etse,onların
cömertliğine hatta bunun yarısına bile ulaşamaz.”3
Öyleyse bütün ölen müminler gibi onları da hayırla yâd
edelim.İslam tarihinde vukubulan üzücü olayları abartıp ashab
arasında iyi-kötü ayırımı yapmayalım.Onlar hakkında hürmet
ve sevgi sözcüklerini söyleyelim.Ölmüşlerimizi yargılamanın
bizim işimiz değil,Allah’ın hakimiyetine girdiğini unutmayalım.
Sözlerimi
ashâb-ı kirâm’ın Müslümanların hayatındaki önemini anlatan
bir hadis-i şerifle bitiriyorum:”Ashâbım yıldızlar
gibidir.Hangisine uyarsanız hidayete erersiniz.”4
1
Tevbe,9/100
2
Ahmet B. Hanbel,Müsned,7/57
3
Buhari,”Fezailü ashabün-nebi,1