İSLAMDA MİSAFİRE
VERİLEN DEĞER
Sevgili müminler!
Müslüman sadece
nefsi için yaşayan, başkalarını düşünmeyen bencil insan
değildir. O, yardımlaşan, ikram eden, başkalarını da düşünen
ve bu yaptıklarını Allah rızası için yapan insandır.Bunu
yaparken yaptığının ibadet olduğunu bilmektedir.Konuyla ilgili
Yüce Allah: “İyilik ve takvada yarışınız.”1
buyurmaktadır. Karşılıklı olarak birbirini seven insanların
ziyaretleşmesi, ikramların kabulü de bu türden güzel
hasletlerdendir.Olayın daha kapsamlı şekli ise
misafirliktir.Misafirlik İslam kültürünün güzel bir
parçasıdır.Misafirin kabulü bunun karşılıklı oluşu
insanların birbirleriyle olan samimiyetlerini daha da artırmakta ve
toplum yekvücut haline gelmektedir.
Değerli kardeşlerim!
Misafire ikramın
zirvesini sevgili peygamberimizin şahsında ve sözlerinde
görmekteyiz.O şöyle buyurmaktadır: “Kim Allaha ve ahiret gününe
inanıyorsa misafirine ikram etsin.”2
Ümmetine bu güzel tavsiyeleri yapan Rasulullah’ın sofrasından
misafir eksik olmazdı.Paylaşmak O’nun temel vasıflarından
biriydi.Sevgili peygamberimiz misafire hizmetin güzelliğini şöyle
anlatıyordu: “Misafire hizmet olunan evin halkına bereket mutlaka
ulaşır.”3
Varlıklı olduğu halde insanlardan soyutlanan ve misafir kabul
etmeyenlere ise, “Misafir ağırlamak istemeyen kimsede hayır
yoktur.”4
buyurarak olayın vehametini anlatıyorlardı.
Misafire ikram
hususunda zirve insanlardan biri de Hz.İbrahim (a.s)dır.O, hiç
tanımadığı insanlara hizmeti şart edinen ve bu konuda ayrım
yapmayan bir peygamberdir.Onun bu yönü Kuran-ı Kerim’de şöyle
anlatılır: “İbrahim’in ikram gören misafirlerinin haberi sana
geldi mi?Onlar İbrahim’in yanına girmişler “selam”
demişlerdi.İbrahim de onlara ; “Selam size” diye mukabelede
bulunmuştu.İçinden de bunlar yabancı kimseler diye
geçirmişti.Hemen ailesinin yanına varıp semiz bir dana pişirip
getirmiş onlara sunarak “Buyurun” yemez misiniz ? ” demişti.5
Bu ayetlerde misafirine nasıl davranılması adabı
anlatılmaktadır.Öncelikle güler yüzle karşılayıp hüsnü
kabul esas olmalı.Misafirin davetli veya davetsiz ayrımı
yapılmamalı.Gerektiğinde kendi elimizle yaptığımız ürünler
kendilerine sunulmalı.En güzel yiyecekler misafire
sunulmalı.”Nerden geldi”misali yüz asıklığı asla
olmamalıdır.Yapılan ikram ve sıcak karşılamanın bir
ibadet,diğer yandan da karşılıksız kalınmayacak kadar, bir ulvi
hizmet olduğu unutulmamalı.Sağlıklı ve kalıcı ailevi ve insani
ilişkilerin ancak böyle kurulabildiği hususu nazarı itibara
alınmalı.
Sözlerimi sevgili
peygamberimizin bir hadis-i şerifiyle bitiriyorum:”Şu üç
kimsenin duası kesinlikle geri çevrilmez: Mazlumun duası,misafirin
duası ve ana-babanın duası.6
Ne mutlu hayır dua
alabilenlere!
1
Maide,5/2
2
Buhari,”Edeb”,85
3
İbn mace,”Atime”,55
4
İbn-i Hanbel,IV,155
5
Zeriyat,51/24-27
6 Buhari,”Edeb”,31